her şairin infazı kalem tutmasıyla yazılır

entry3 galeri0
    1.
  1. küçük iskender'in, gözlerim sığmıyor yüzüme isimli güzide kitabından güzide bir $iir.

    asmadan önce beni, bana o bilmediğim ku$ları anlatın
    onları anlatin, o kımıltısız, ha$arı gözlü ku$ları
    tütsülü tüylerini.. yasaklanan alevi kanat çırpı$larını
    ve gerekirse bana uçmayı öğretin
    ya da uçan ku$lar gibi onurlu ölmeyi..

    lise defterlerimi dilerim idam etmezsiniz
    üniversite kimlik kartımı.. dostlarımı, pasomu
    dilerim erdeme de kıymazsınız, hırpalamazsınız
    o.. o tatlı, uysal, ukala çocugu !.

    bu $ehirde doğmu$um, ötesini bilmem
    be$ikta$'ta büyümü$üm iki büklüm/vapurlarda
    sürünmü$üm
    boynuma, civanım, kokusunu sürmü$ sirkli kızlar ve bir de
    kız kulesi
    eh i$te, gençlik hevesi
    yılları örekelerde örümceklendirmi$im..

    nerede kalmı$tık
    oradan ağlayalım halimize
    burgaz'dan ceset bir rüzgar geliyor/çatal bıçak takımı
    adalar
    her yanımda medyum duyular, mevleviler gibi özlemle dönen odalar
    pencereler - ki çocukluğumdan beri açıktır
    mutfak önleri.. sofralar.. soluk soluğa sofalar
    ekmek bayattır, tuz ıslak, tencereler ayaz
    hayat bu be..bembeyaz bir ölünün açık mavi gözleriydi
    boğaz
    erkete bir boğa dili gibiydi galata kulesi ve dibinde yılan
    yuvası
    "abi, bir dilim kuru lokmanın davası.."
    "inanma ceketim, inanma..", pu$tlar bu yalanı her bahar
    söyler!.

    artık bir telefon : "alo! ben iyiyim anne, vallahi iyiyim,
    sen nasılsın, dert etme kendine, yine doğurursun,
    yine büyütürsün, yine asılır
    her $airin infazı kalem tutmasıyla yazılır!
    sen babama selam söyle.. de ki : dü$ümde gördüm
    romatizma ağrıları bu kı$a doğru dinecek..
    biliyorum anne, biliyorum, biraz daha böyle konu$ursam
    yüreğine inecek, ama ne yazık ki durmuyor dilim
    aslını sorarsan, dün geceden beri iyi değilim.."

    nerede kalmı$tık
    oradan ağlayalım halimize
    kafka'dan öğrendim - $ekil deği$tirebiliyordu ya$amak
    ve sait'ten öğrendim bu $ehrin cenazesi bile büyüktü
    varlığımı her yeni kadının saçlarında taramı$tım
    o oğlak sevgilimi aramı$tım asırlarca her tarafta
    her paragrafta
    $iirim, sırtımdan dü$meyen sarı$ın bir yüktü..
    spermlerimi sözcüklere verdim/ölünce de uyak bulacağım
    a$ka
    ve en ba$ta anlamlı olmak var ya anlamlı olmak
    anlamın altında dürülen ilmik, kırılan hamur gibi çoğalmak
    ve ta$mak suya, suça, engine, soya, tanrının dizi dibine
    orada ba$lıyor sevdalı kavgaların hükmü i$te!

    bir pazartesiydi - uyanmı$tım..
    ba$ucumdaydı her türlü sevincim
    ve masmaviydi gökyüzünden sarkan ı$ıklar
    masmaviydi yeryüzünden yükselen buhar
    ve yine masmaviydi gün, günün içinde üreyerek ko$u$an
    çocuklar..
    bende ise zaman zaman çığ tutan ruhumun
    bataklıklarında sürülerce, senelerce süren yorgunluğum!.

    okudum okumasına da
    adam olmak varmı$ ölümün süt gelmez göğüslerinde
    nedir beni insansız bırakacağı söylenen o incecik ip
    yoksa azrailin kirpiği mi bu
    yoksa $eytanın sünnetsiz penisi..
    nedir onu bu kadar görkemli gösteren, böyle acayip!.
    her mevsimde elbette birinin gitmesi gerekiyor birileri için
    karde$lerim! sizler de gideceğiniz mevsimi $imdiden seçin!.

    nerede kalmı$tık
    oradan ağlayalım halimize
    daracık bir sokağın darağacı sessizliğinin altındadır bizim
    evimiz
    ah$aptır, ahbaptır gelip geçen yabancı, yalancı bulutlara
    bir ressamın fırçasında: annemin camdan uzanmı$ kafası
    babamın e$ikten girerkenki donuk ya$lılığı
    kızkarde$im ergenliğini verir aynalarda yanaklarına
    abim i$tedir, i$te, üç be$ kuru$un dalaverası..

    doğumla ölümün arası
    topu topu bir sava$ parçası
    sahi, kaç kilometreydi ya$antım/ kaç litre hava çektim
    ciğerlerime
    ve kaç litre ya$ döktüm
    yüzölçümü neydi yüzümün
    para birimi duygularımın ve bayrağı dü$üncelerimin
    yüreğimin dini neydi/ nasıl bir yönetim $ekliydi bedenim!

    dini telkinin fani bir tilkiyi çağrı$tıran ses benzerliği
    sanki tabutumun ardında bin martının o $ahane beraberliği
    asmadan önce beni
    bana o bilmediğim ku$ları anlatın, ku$ları! onları anlatın
    sonra, dilerseniz asın kırk kere üstüste de
    le$imi bir kuyunun karanlık çıplaklığına atın!.

    korku da, ölüm de, acı da
    insani yeni bir doğuma hazırlayan sancıdır
    ama unutma ki sevgilim sakın
    meyva vermeyen tek ağaç darağacıdır!.
    2 ...
  2. 2.
  3. Bu akşam durmadan ama durmadan aklıma gelen dizelerin oluşturduğu küçük iskender şiiri. Özellikle şurası: "Nerede kalmıştık, oradan ağlayalim halimize." Çık hayatımdan küçük iskender..
    0 ...
  4. 3.
  5. meyva vermeyen tek agac daragacidir sözüne katılmadığım şiirdir. zira her darağacı bir ceset doğurur her dokunuşunda birilerinin tenine.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük