yazmak kolay bir iştir esasen, kitap yazmaksa daha kolay... gerçekten. güzel veya çirkin, bir şekilde herkes kitap yazabilir. asıl sorun, her kitabın basıldığı bir ülkede yaşamaktır. parayla düdük ilişkisi, burada kendini ayan beyan belli eder. parayı verirsin, bastırırsın. ne kadar çirkin. o düdükçüler yüzünden, para ödemeye gücü olmayan, memur ailesinden gelip, çocukluğundan beri bir şeyler yazıp böyle bir şeyin hayalini kuranların zar zor, çeşitli denetimlerden geçip kurullardan onay alıp basılan ve hatta telif konusunda gayet esnek sözleşmelere imza atmak zorunda kaldıkları "çocukları" gibi gördüğü kitaplarına da bok atılır, o düdükçüler yüzünden.
ne diyelim, düdükleyen düdükleyene, öğrenemedik daha düdük çalmayı.
Bence kitap yazmak düşünmekten ve hayal dünyasının kullanılmasından başka bir nitelikle yazılmaz. O yüzden herkes kitap yazabilir. Dikkat edersek herkes sanatçı olamaz, çünkü sanatta ayrıca yetenekte lazımdır.
illa bir şeyleri eleştireceksek 'her önüne gelenin yazar oldugu sözlük' ten başlayalım güzel kardeşim.
tabiki yazacaklar insanlar; hele ki 'facebookta yazdıgı sözlerle düşünür oldugunu sanan' ergenlerin var oldugu şu zamanda yazacaklar.
okuma özürlü, insanları çekemeyen varlıklar okumasınlar kabul. fakat herşeye de hunharca çamur atmaya kalkmasınlar.
her önüne gelenin başlık açabilmesi kadar normaldir,
her önüne gelenin paylaşacağı birikimi olduğunu gösterir,
insanların birbirini kıskanması doğaldır insani bir histir,
ama şu vardır çoban çobanı kıskanır sanatçı sanatçıyı, bunun ötesi hastalık belirtisi olabilir.
mehmet ali ağca'nın iyice kendini kaybedip mesih olduğunu iddia ettiği bir kitabı vardı sanırım 1993-1994 civarı filan çıkmıştı, hah işte bu başlığa çok uygun giden bir örnektir bu.
Böyle birşey olması çok saçma olurdu çünkü : Önüne gelen herkez kitap yazsaydı, ünlü yazarların kitapları satılmaz, kitap okuyan sayısı düşer, önemli eserler az satılmaya başlar ve son olarak ağaçlar çok kesilirdi.
her kitap ağacın yaprakları gibidir, kaliteli kitaplar ise meyve gibi. ağacın yaprakları olmadan nasıl kaliteli meyveler yetişmezse , kitaplar yazılmayan bir ülkede de kalite kitaplar çıkmaz. insanlar yaza yaza, okuya okuya gerçeği bulur.
ama kitap okurken dikkat edilecek hususlar vardır. Descartes, her kitabı okumanın yanlış olduğunu 'sistematik ve belli konuda' kitap okumanın doğru olduğunu söyler. eğer sistematik okumazsak zihnimizin karışacağını ve doğru düşünemeyecek hala geleceğimizi belirtir, metot üzerine konuşma adlı kitabında.