sıçmak çetrefilli bir iştir. basit gibi görünür fakat göründüğü kadar basit değildir. tıpkı hayat gibi.. hatta bir adım daha ileri giderek şunu söylüyorum, sıçmak; hayatın ta kendisidir. öncelikle sıçmak, sıçan kişinin karakteri hakkında bize önemli ipuçları verir. okul tuvaletine sıçamayan bir insan, muhtemelen kendi evinin dışında bir yere de sıçamıyordur. sosyal ilişkileri zayıftır ya da titizlik/temizlik hastasıdır. cafe ve barlara sıçabilen insansa, son derece aktif, yaşamdan zevk alan, içinde bulunduğu anın kıymetini bilen ve doyasıya o anın tadını çıkaran bir yapıya sahiptir. bu insanlardaki rahatlık, sinir bozucu şekilde, sıçmaya gidip geldiklerinde daha da kolay idrak edilir. sanki yeniden başlamıştır hayata.. iş ilişkilerinde de son derece rahat, pratik ve sıcakkanlı oldukları görülür. çok sık tuvaleti kullanmaları hiç problem değildir. zira o, işten kaytarmıyordur, bilinçli ve sağlıklı bir birey olarak sıçıyordur..
her yerde ve her koşulda sıçabilen insan hayata hep bir sıfır önde başlar..