paran varsa koy tabi bilader. ama sindirim sistemini cok zorlar. herseyin fazlası zarar. sonucda kazandığın paranin %20sini iskembeye ordan da lağıma döktüğünu gosterir.
eskiden kırmızı etsiz yemek olmazdı, sonrasında kırmızı pahalanınca beyaz ete geçtik hem sağlıklı hem ucuz dedik artık o da yok. etli pilav için sünnet sünnet dolanıyoz, artık kısmetimize hangi parça düşerse.
Şikayetçi olanları görünce aklım almıyor, ne çok şükretmesini bilmeyen tip var. Evleneli 3 hafta oldu, geliyorum eve karşımda pırasalar, ıspanaklar, brokoliler... Et adına 1 yemek yapmadı, diyorum eşime hadi dışarı çıkalım diye et girsin bünyeye diye, yorgunum diyor istemiyor. 2 hafta evvel sucuk yapmıştım kahvaltıda, ondan beri et yiyemiyorum. Ama sözlükte şikayetçi tipler var, vay arkadaş...
yemekhanelerin saçmasapan bir hareketidir. et de et olsa içim yanmaz. ne koyuyorlarsa sadece yemeğin tadı bozuluyor. adabımla sebze yemek varken suda yüzen et parçalarını izliyorum öğle vakitleri.
ağzının tadını bilmektir. tarhana gibi bazı çorbaları, pırasa gibi bazı yemekleri sade şekilde daha çok sevsem de etin yeri ayrıdır. yemekleri de lezzetlendirir. eti iyi bildiğiniz kasaptan alacaksınız. öyle her yerden et alınmaz.
aşurenin içine et koyan sözde zengin(!) ruh hastaları tanıdım.
imtiyazlı zümreden olmak bunu gerektirirmiş hesapta!!
a.k kibirli ruh hastaları sizi..
aşureye et-miş. ciddi ciddi üstelik.
a.k denyoları...