her sınava ailesiyle gelen tipik türk kızı

entry3 galeri0
    3.
  1. anası yada babası kızının büyüdüğünü hala kabullenmemişdir. kesinlikle bu durumdan felaket derecede rahatsızdır aslında.
    0 ...
  2. 2.
  3. ailesi yanında olunca içi rahat olan kendini güvende hisseden kızdır.
    1 ...
  4. 1.
  5. hangi yaşta, hangi ilde, ne sınavı olursa olsun, girdiği her sınava tüm ailesiyle gelen, 30 yaşına da gelse bu huyundan vazgeçmeyecek kızdır.
    sabahın erken saatleridir... genellikle sınavların pazar günü olması sebebiyle bomboş olması gereken sokaklarda, heyecanlı, tedirgin, soluk benizli bölük bölük insanların bir tarafa doğru yöneldiğini görmüşseniz, işte o gün ösymn nin kıymetli sınavlarını yaptığı günlerden biridir.
    buraya kadar normal diyelim her şey. gerçi bu panik, bu telaş o da ilginç... hiç anlamadım ya o ayrı mesele... bahçeler hınca hınç dolmuş. son gün hala ellerinde kitap, kağıt köşede ders çalışan tipler, kaygılı bakışlar... elleri ayakları kontrol edememe... bir karmaşa... bir titreme...
    içeri alımlar başladıktan sonra kapıya yığılma... * * * bir de şimdi ösym kopya falan diye insan kişisi neredeyse soyup alacak... sen tak koluna çantayı. hiç mi duymadın akıllı kızım? bağırdılar, çağırdılar getirme dediler. ne olur ne olmaz diye gene 10 kalem, 10 silgi almış gelmiş. hayır bir de takmış takıştırmışlar. kapıda yalvarmalar, söylenmeler, sabah sabah... vıdıd vıdıdıdı... dırdırırır...

    neyse efendim herkes sınava girer. rahat birkaç tip vardır. durmadan sınavlara girdiğinden midir, yoksa bünyeden midir bilmem ama rahat mı rahat... nitekim şahsım da bunlardan biridir. üniversite sınavında başladı bu rahatlık... son dakika girdim sınava.. kolumda saat bile yok. rastgele çözdük soruları... o gün bugündür 1001 sınava girdim hala aynı tas aynı hamam. son dakika girerim... kalem, silgi hak getire... hep unuturum. neyse ki şimdi ösym veriyor da, bu dertten de kurtuldum. sevdim ben bu son sistemi.
    neyse... işte bu son dakikalarda bahçedeki kalabalık nedense hiç azalmamıştır. niçin? çünkü sınava girecek insan kişisi, 30 yaşında da olsa, anasını, babasını, kardeşlerini almış gelmiştir. bu insanlar da, bekleme zamanı, sınavın çeşidine göre değişmekle birlikte yine de saatlerce kapıda bekler efendim. dışarıda okurlar, okurlar, okurlar... (dua vs.) içeridekilerden de telaşlıdırlar. yahu anlamadığım şey, niçin sınava yalnız gelemezler?
    lakin itiraf etmeliyim ki, sınavdan genelde ilk çıkanlardan olduğum için, "salladı çıktı galiba..", "tembel bu kesin tembel...", "ooo çok çalışmış hemen çıktı..." gibi yorumlar yapan o bakışlar üzerimde olduğu halde, merdivenlerden inerken nedense bir gurur duyuyorum. kendimi sahnede hissetmeler, havalanmalar, tavalanmalar... "heyt be yaptım çıktım, kolaydı, zorlanmadım, sizinkiler tembel galiba, hala boğuşuyorlar, hahahahahah...." edasıyla yürüsem de, genelde alışkanlıktan dolayı girdiğim sınavları sallamadığım için, soruları sallayıp çıkmamdan kaynaklanıyor bu durum... bunu da bilin insanlar.

    neyse işte asıl konuya gelelim. yahu gelmişsin 30 yaşına. kpss sınavına giriyorsun, niçin ananı, babanı taşıyorsun? bin otobüsüne efendice gel. hadi gelemedin, dönerken otobüse bin. sınava girişte "ego kartını almayız." demediler ya. *. sırf bu duyguyu tatmak için bir gün anamı, bacımı, halamı, teyzemi alıp dikeceğim kapıya. beni bekleyin burada diyeceğim. sınavdan ilk çıkışta, kapıda, kapıda onları arayacak gözlerim. sonra iyi geçti diyerek boyunlarına sarılacağım. hatta gözlerim dolacak. * * evet evet yapacağım... yıllardır hissettiğim bu terk edilmişlik duygusundan kurtulacağım. tüm bu dertlenişim, kıskançlıktanmış be sözlük. bu da itiraf oldu. itiraf kısmına yazaydım keşke...

    edit: analarıyla, babalarıyla sınava giden genç siviller rahatsız :)))
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük