Mavi nehir akar ahenkle,
bakarken.
Ilık ve geniş güney rüzgarları
gökyüzünde eserken.
Beyaz bulutlar ardısıra
geçerken.
Bu mayıs sabahında her
yürek neşeyle çarparken.
Tam bir neşe.
Her şeyin ölmesi gerek.
Irmak akmayacak daha
rüzgar esmeyecek,
bulutlar geçmeyecek daha
yürek çarpmayacak.
Her şey ölmeli diye.
Ölmeli her şey.
Bahar hiç gelmeyecek artık.
Ah, beyhude.
Ölüm bekler kapıda
bak, dostlar terketmekte,
şarap ve eğlence.
Çağrılıyız - gitmeli,
serilip, en dibe,
karanlıkta uzanmalı
ölüdür, coşkun neşe.
Kuşların sesi
duyulmayacak daha
nede sesi rüzgarın
tepelerde.
Ah, Acı..!
Dinle ölüm çağırıyor.
Konuşurken size
düşmekte çeneler
solmakta kırmızı yanaklar.
Gücü eksilmekte
sağlam kol ve bacaklar.
Buz karışır ılık kana
sabitleşir göz yuvası.
Dokuz kez çalar çan,
şen canlar güle güle.
Yaşlı yeryüzü
bir doğum yapmış
bütün insanların
bildiği gibi
çok önce.
Ve ölmeli yaşlı yeryüzü.
Bırakalım öyleyse,
gezinsin ılık rüzgarlar,
vursun kıyılara
mavi dalgalar,
sabah ve akşam.
Görülmeyecek asla
doğan bütün şeyler
sonsuzluk içre;
Asla gelmeyecek bir daha.
Her şey ölmeli diye.