anlamlandıramadığım voleybolculardır lan bunlar. olum sayıyı attınız tamam, sevinin tabi hakkınız. ama her sayıda nedir öyle yapmacık bir şekilde kendi alanınızın ortasında sevgi yumağı oluşturmak? nedir halay çeker gibi birbirinize tutunmak. yeri geldiğinde okşamak. kendi kendinizi alkışlamak falan. bizim bildiğimiz maçı kazandıktan sonra kendini tebrik eder insan. nasıl bir motivasyondur olum bu. ben üşenirim abi file dibinde 1 tane g.tü boklu sayı attık diye birbirimize sarılmaya ve '' heyooo haydiiii '' diye bağırıp dağılmaya. hayır bir seti kazanmak için 25 sayı gerekiyor ondan diyorum. sayıyı atan ve asisti yapamn beraber gitsin tribüne sevinsin arkadaşım diğerleri görev bölgesinde duracak! vallahi bir bu yüzden voleyboldan soğudum, birde aziz başkanın kız veleybolu demesi yüzünden. *
profesyonel olarak voleybol oynamadım ama uzun yıllardır voleybolu takip eden bir izleyici olarak bu konuda şöyle bir kanım var. özellikle üst düzeydeki voleybol maçlarında bu sevinç istisnasız her sayı sonrasında yaşanmakta. bundaki amaç rakip sahaya vurulan her vuruştan sonra topun içerde olduğuna veya rakip oyuncudan dışarı çıktığına hakemi inandırma çabası. voleybolda birçok top iki arada bir derede kalıyor. rakibin parmaklarına çarptı mı? top 10 santim içeri mi düştü dışarı mı? veya rakip oyuncu blok yaparken fileye değdi mi? bunun gibi tartışmalarda hakem önce pozisyona ve eğer pozisyonda tam bir karar veremediyse sonrasında her iki tarafın topun yere düştüğü sırada tepkilerine bakar. bu bakımdan voleybolcuların net olmayan her pozisyon için mini bir sevinç yumağı yaratması pozisyonun kendi lehlerinde değerlendirilmesi adına bir etken olabilir.