sabah uyanıp tuvalete gidip, elini yüzünü yıkayıp, kahvatısını edip, üzerini giyen, akabinde okulu varsa okula işe gidiyorsa işe giden insandır. buraya kadar normaldir. esas mesele geriye kalan zamanda ne yaptığıdır.
sıkıcı bir hayat gibi geliyor değil mi? yani kim yaşamış olduğu bir hayatı bir daha yaşamak ister? kim hergün aynı hayatı yaşamak ister?
takıntılı insanlar...
bu bir çeşit hastalık gibi br şey. elbette başka şeyler yapma imkanı olmayan insanlar bu tanımdan muaf. ancak başka secenekleri olduğu halde hep aynı şeyi yapmaktan zevk alan insanlar var. bunlardan biri benim.
yani her şeyim. sigara içtiğim saat dahil dışarıya çıkıp alış veriş yaptığım yemek yaptığım saat dahil aynı. çok düzenli bir hayatım var. peh.
sabah 10 . 30 da kalk. sigara odasına git. sigara iç. odana gel ve bilgisayarı aç. sırasıyla ''ahmet hakan, kanat akkaya, serdar turgut, engin ardıç, hıncal uluç, ocal uluç, oku.
sonra msn i aç . muhabbet etmeye başla. o arada saat 11 40 olmuştur. ögle yemegi gelir. yemek yenir 10 dakikada.
sonra facebook acılır ve poker oynanır. saat 12 40 a kadar.
sonra sigara odasına gidilir, bir sigara icilir. gelinir spor salonuna. günlük egzersizler yapılır insanlarla konuşulur ve spor biter. ardından tekrar sigara odasına gidilir sigara içilir.
saat 2 olmuştur..
önünüzde iki seçenek vardır. ya magazaya gidip ekmek alıp gelir yemek yaparsınız. yahut odanıza gider film izlersiniz. eger odanıza dönüp film izlerseniz o gün yemek yemezsiniz. sadece nutelladan tırtıklarsınız o kadar. ancak dışarı çıkıp alış veriş yaparsanız bu seferde o gün film izlemezsiniz.
iki secenegin birini değerlendirirsiniz. aksam 5 olur arkadaslarınız msn e gelmiştir. onlarla konuşma vs vs. aksam 19 olmuştur ve aileniz msn e girmiştir. kamera acarsınız 1 saat onlarla konusutsunuz. sonra kapatır gider bir sigara icersiniz. gelirsiniz ve 23 e kadar msn de takılırsınız.
23 de cıkar gider bir sigara daha içersiniz. sonra gelir uyursunuz..