"her sabah bakkala ekmek almaya giden evin küçük çocuğu benim" diye bağırasım geldi bu başlığı görünce.çünkü çocukluk ve hatta gençlik dönemlerim de bile devam eder ailemin bu alışkalığı.çocuğa yapılan bu eziyet şöyle şekillenir; genelde bu çocuğun en eğlendiği anlar seçilir ve o lanet ses duyulur "oğğğluuuum hadi git iki ekmek alıverde gel".her sabah ekmek almaya yollanan evin küçük çocuğu hayatı sorgular bu sesi her duyduğunda.gelecekte kendi evine fırın kurup oğlunu bakkala göndermeyeceğine dair sözler verir kendine.
(bkz: kendimden biliyorum)
o anda tüm ev halkını öldürmeyi düşünün türlü cinayet fikirleri bulan yaratıcı bünyedir, fakat bakkal amcanın yüzünü gördükten sonra planlarını unutur.
bu görevi yerine getirdiği için paraüstlerini cebine atması gereken emektar bünye.
düşünsenize sabah uyanıcaksınız yüzünüzü yıkayacaksınız giyineceksiniz evden çıkacaksınız ekmekleri teker teker mıncıklayarak seçeceksiniz bakkaldan bunu yaptığınız için azar yiyeceksiniz tekrar eve döneceksiniz zor iş vesselam. allahın yardımı üzerine olsun.*
itiraz etmesi halinde; '' sen dururken annen mi gitsin. '' sözü tokat gibi yapışır suratına, bakkala gidene kadar da o son söz yankılanmaya devam eder. yaşadım, güzeldir yine de...
Evet 23 yaşına basmış bir adam olsam da kimi zaman hala bu kutsal görevi büyük bir özveri ile yapanlardanım.
Küçükken o kadar zor gelirdi ki; sabahları uyuma numaraları mı yapmalar, kahvaltı yapmamayı göze alıp; erkenden kalkıp evden kaçmalar mı dersin. her birini yapmışımdır. Özellikle hafta sonları anne kahvaltıyı hazırlar; her şey yerli yerindedir. tam oturup kahvaltıya başlanacaktır ki; evet malumunuz üzere ekmek yoktur.
neyse amk niye bu kadar çok anlatıyorsam.
tanım: bu çocuk büyünce ilerde sigara içer. sigara olmasa da bir şey kesinlikle içer