silivri ceza ve infaz kurumu'nun girişine asılması muhtemel tabelanın içeriğidir.
imla: 50 karakter.
edit: vatandaş ve asker eksik kaldı oda karakter yüzünden güzel dostum.
edit 2: "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" demeyin arkadaşım. gün gelir konjonktür değişir bu sefer şeriatçılar, cemaatçiler yalan dolan operasyonlarla içeri alınır. tabi siz bu sefer o zamanın hükümetini yalarsınız ama biz yine haksızlıkları savunuruz.
2009 yılından beri tutuklanan ve halen hapiste yatan 61 gazeteci bunu ispatlamaktadır. ergün poyraz dört yıla yakın bir süredir tutukludur ve suçu kanıtlanmamış bir sanık olarak ceza çekmektedir ve herkese bilir ki çoğu adam öldüren indirimle dört yılda serbest kalmaktadır bu ülkede. yani masumiyet karinesi yoktur, suçsuz olduğunu ispat edene kadar suçlusundur. halbuki masumiyet karinesinin gereği 'suçlu olduğu ispat edilene kadar herkes suçsuzdur.' hukukun işlemediği yerde ne olur sorusu bugün tüm çıplaklığıyla görülmektedir. hukuk herkese lazımdır.
Gazetecilik öğrencisiyim daha mezun bile olmadan telefonlarımın dinlendiği şüphesi içerisindeyim. tamam muhalifim, tamam gazeteciyim; ama bir durun beyler yav mesleğe başlayaydık.
"Bitaraf olan Bertaraf olur" gibi bir cümle kurabilecek bir kişinin mottosudur. Yalnız anlam veremediğim bitaraf olmayalım diye karşı tarafa geçenlerin de bertaraf olmasıdır. Yani bu sorunsaldan çıkaracağımız sonuç, mutlaka güçlünün yanında olmamız gerektiğidir.
Akp 12 eylül dönemini aratmıyacak uygulamalarına büyük bir rahatlık ve pişkinle devam ediyor. olaylar bizimle ilgili değil, yargının tasarrufu gibi cümlelerle kıvırıp asıl amacın sadece kendilerine muhalif olan yazarlara uygulanan gözaltıları meşrulaştırmaya çalışıyor. 12 eylül günlerini hatırlatan bu sürecin bitmesini, basın özgürlüğünün, kişisel özgürlüklerin kısıtlanmaya çalışılmadığı bir düzen diliyoruz. ancak kendinden çok emin, nasılsa oylar benim mantığıyla hareket edenlerin yaptıkları yanlışların farkında olmadıklarını da seyrediyoruz hep beraber.
