Çalışanların yarısının asgari ücrete mahkum edilmesine, halkın % 62sinin kirada oturmasına, 13 milyonun yoksulluk sınırının altında olmasına, 41 milyonun kredi kartı kölesi haline getirilmesine, % 90ın borçlu dolaşmasına, bankalara her yıl 55-60 milyar dolar faiz ödenmesine;
buna karşın zadegânın 8 kat büyümesine, 27 olan dolar milyarderinin 39a çıkmasına, 12 bin ailenin servetine servet katmasına ekonomi mi diyorsunuz?
% 40 olan kadın istihdamının % 20ye inmesine, 20 milyon insanın yardım ile yaşar hale gelmesine, üretemeyen, ekemeyen, biçemeyen, AVMlerce yutulan, iş yapamaz duruma düşürülen, yardım ile ancak ayakta durabilen, gözünü ''ustanın'' kervanına dikmiş, çapul ve yağma bekler hale getirilmiş bir halk yaratmaya kalkınma mı diyorsunuz?
Yol yapmayı, bilgisayar dağıtmayı, hastayı tedavi etmeyi, yaşlıya bakım yapmayı lütuf mu sanıyorsunuz? Yapmıyorsanız suçlusunuz, yapıyorsanız da lütfetmiyorsunuz. Bunları zaten yapmak zorundasınız.