her karşılıksız aşk bir çığlıktır

entry25 galeri0
    25.
  1. aşık olmak aşkı başlatmaz. aşkın başlaması için iki kişi gereklidir. her karşılıksız aşk tarafı da üzgün ve bıkkındır.
    dolayısıyla her insan için bir dönem doğru olan cümledir.
    0 ...
  2. 24.
  3. 23.
  4. --spoiler--
    Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

    Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

    Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?

    ''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken

    her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

    Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?

    Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek.

    Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...

    Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?

    Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak.

    Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

    Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?

    Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana...

    Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.

    Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

    Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?

    Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak...

    Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

    Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?

    Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı

    umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek.

    Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak.

    Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde.

    Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

    Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

    Nereden bileceksin?

    Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi...

    Isırmazdım dilimin ucunu...

    Özlemezdim seni yanımdayken.

    Kıskanmazdım.Korkmazdım yollarda yürümekten.

    Islanmazdım yağmurlarda...

    Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.

    Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...

    Ve her kulaçta haykırırdım seni..

    Ama sen hiç benimle olmadın ki...
    YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDi YA YÜREĞiN...
    --spoiler--
    4 ...
  5. 22.
  6. 21.
  7. pirinçten taş ayıklar gibi
    ayıklıyorum sözcüklerinden
    bana aldırmazlığını

    tavla oynuyoruz da adeta
    elimde iki kırık pul ellerin
    bir düğme iliği gibi duruyorum dudaklarında...
    0 ...
  8. 20.
  9. --spoiler--
    ''özne olmayı bırakıp zamir oldum,edat oldum,yüklem oldum; ama senin gibi aşk ile ihanet arasına bağlaç olmadım asla''
    --spoiler--
    0 ...
  10. 19.
  11. herkesin bu konu hakkında emosal şiirler yazmasından sonra şunu diyebilirim, benim de katkım olsun babında:

    seni sevdiğim günler,
    bana kösele ayakkabımın içindeki
    çoraplarımı hatırlatıyor;
    beyaz,
    kirli,
    kokulu...

    veyahut da:

    seninle simitin üstündeki
    susamların birbirine olduğu kadar
    uzağız;
    çok yakın, ama ancak
    ağızda parçalanınca
    birbirine kavuşan...
    2 ...
  12. 18.
  13. 17.
  14. ''büyüklerle ben yapamıyorum
    çocuklar da almıyor beni oyunlarına
    devlet dairesinde
    yangından kurtarılmayacak
    sıkışmış bir çekmece gibiyim
    açılamıyorum sana.''
    3 ...
  15. 16.
  16. iki bıçak seç kendine
    biri yaralamak için
    biri öldürmek
    pusu kur gözleri
    karanlık gölgesine
    biri sevmek için
    biri ihanet
    iki yürek seç kendine
    biri yaşamak için
    biri gizlenmek
    bir korkak, bir kaçak, bir firar
    kaç kişisin sen sevdiğim, çocuk
    içimdeki bıçak bir kere daha dönüyor
    olduğu yerde
    kalırsan sel basar yataklarımı
    gidersen uçurum çiçekleri açar kalbimde
    kimi zamanlar olur sevgilim
    iki bıçak bile yetmez bir tek ölüme
    1 ...
  17. 15.
  18. tercumesi zor izahlarin suurundayim
    buyuk tuhafliklarin yeniledigi
    kirilmalarla cogalmanin anlam buldugu
    ruhalacak esyaya bakarken
    herseyin olme riskiyle
    alkolle, ornegin bir duble kahverengi viskiyle
    icimdeki yuz kanatli atmacayla
    elektronigim.
    aglayan butun erkekler elektronik.

    yaza sıkışan aylarla yarışıyorum
    hangimiz daha kış..
    nekrofili, alphaville dinliyor
    ve huzunlu birer aforizma gibi yayiliyor
    geceleri sehre travestiler
    ruja gerek yok
    onlar dudaklarini hayatin hayalarina surduler.

    tercumesi zor izahlarin anlam azaltma dersindeyim
    bugun biriyle sevissem
    yarin cenazesindeyim
    2 ...
  19. 14.
  20. şimdi dişlerimi sıkıp
    dudaklarıma kanamayı öğrettim
    ki bu kızıl damlalar
    körpe yanağında bir veda busesi olsun
    bu da benden sana
    heba edilmiş bir aşkın
    son nefesi olsun ..
    4 ...
  21. 13.
  22. Bir şey söyle
    Denizler tutuşturulduğunda
    Dağlar yürütüldüğünde
    Bir şey söyle
    Yıldızlar semadan bir bir
    döküldüğünde üstümüze
    Bir şey söyle
    Ben seni unuturum
    Söyle
    Yer başka gök başka olduğunda
    Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema
    Hani biz ateşin etrafını sarmış
    pervaneler gibi olduğumuzda

    Bir şey söyle
    Unuturum ben seni, söyle
    Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman
    Gök yarıldığı zaman
    Ne oluyor bu yere dediği zaman insan
    Ve kalakaldığında yüzkarasışiirlerim
    Ve sensiz bir zaman
    ve ayaklarımızın altından toprak kayıp dümdüz eğildiği zaman
    Bir şey söyle
    Defterler açıldığında gökyüzü sıyrılıp alındığında
    Cehennem tutuşturulduğunda cennet
    yaklaştırıldığında
    Bir şey söyle, unuturum ben seni, söyle
    3 ...
  23. 12.
  24. istersen hiç başlamasın;
    bu hikaye eksik kalsın..
    onca yaraların ardından,
    yeni bir aşk yaratamazsın...

    yeni bir aşk yaratamazsın... "

    o kadar çok kırıldım ki... sana belki, belki kendime.. ve o kadar büyüttüm ki seni içimde; eğer olmazsak biz; birbirimize sarılamazsak, hayatı paylaşamazsak ve üzülürsek, her şey daha kötü olacak... olmayız biz.. olamayız. belki de hiç olmamışız...

    örselenmis bir cocukluk..
    işte benim bütün hikayem...

    kaç sevda geçse de yüreğimden;
    bu yıkıntıları onaramazsın...

    beslenme çantasindakileri sokak kopeklerine verip aç kalan bir çocuk var yüreğimde.. maskelerim ben değil; ben maskelerim değilim.. anlatsam, anlar mısın; yüzünü güldürebilir misin o çocuğun bilmem.. bilemem... bilemeyiz, belki de hiç...

    istersen hiç başlamasın;
    gec kalmisiz birbirimize...
    yanlış kapılarla geçmiş bunca yıl;
    dönemeyiz artık ilk gençliğimize;

    istersen hiç başlamasın;

    istersen hiç başlamasın...

    soz verelim kendimize...

    yüzümdeki çizgilerle eş yüreğimdekiler... ellerim gitti; yüzüm gitti.. maskeler ardında yaşarken; bomboşken herşey, bulduğum bir deger... sen... bu sevgiyi tüketmekten korkuyorum, seni kaybetmekten.. şimdi zaten yoksun, ama içimdesin.. ama hayatıma girer ve sonra gidersen... işte o zaman... bu riske girecek kadar cesur değilim ben artık.. dertsiz tasasız koşup, hayatı yakalayabildiğim yerinden yakalayıp kuyruğunda asılı gidemem.. düşerim. ne olur; sen de... bunu yapmayalım kendimize, birbirimize.. olmamışız farzedelim.. olmamişiz
    3 ...
  25. 11.
  26. 10.
  27. 9.
  28. ecel olur gelirim sana artık adressiz bir zarf gibi
    zarfı yalayıp kapatırken dudaklarımı kağıtla keser gibi
    çünkü ben orda celladım, biraz da katil
    seri haldeyim, sana paralel haldeyim
    bütün suçlar üstüme yıkıldı, hataların altında kaldım
    hayatım hayatına düşüp patlamayan
    hayali bir bomba gibi"
    1 ...
  29. 8.
  30. yaşayamadığım bir şeysin sen, elinden tutup sokağa çıkamadığım
    kış günü bir avuç kar süremediğim yüzüne
    otlar ve çiy damlalarıyla sevişemediğim
    kımıldatmayan bir bakış, bir söz
    tam söylenecekken açıp kapıyı
    karanlık ağzımı ışıklandıran, yakan fotografları
    gümüş laledan masamda birden leylak...
    dirhemleyen sevincimi ışıktan tartacında
    can alıp veren, su verip gönül yağmalayan
    kurnaz bakkal, hırkama göz diken

    yaşayamadığım bir şeysin sen, kokular dağıtıp
    kendine yeni adlar yakıştıran
    beynimde civa damlacığı, şehvetin sinir telleriyle
    dokuyan kazaklarımı göz çukurlarımı aşkın
    tılsımlı gövdesiyle ovan
    yastıkta bir yumak saç
    boynu kıvrılıp ölmüş güvercin, dokunamadığım
    şeylersin sen, bitiremediğim...
    3 ...
  31. 7.
  32. ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni
    ne gelen anladı ne giden olanı biteni..
    2 ...
  33. 6.
  34. kimi sevsem...
    ertesi gün cenazesindeyim..
    3 ...
  35. 5.
  36. kimsenin duymadığı yalnızlık girdabında yankılanan bir haykırıştır karşılıksız aşk...
    0 ...
  37. 4.
  38. karsiliksiz ask cok kötüdür. Ciglik atarsin kimse duymaz, bogulursun askinin icinde seni tutup cikaran olmaz, öyle kendi kendi ölür gidersin, karsiliksiz ask yavas yavas kanina akan zehir gibidir yavas yavas öldürür seni ruhunu duygularini.
    1 ...
  39. 3.
  40. heR yeRi boyami$sin cok guzel ama buRda biRaz kan kalmi$. zinciR kalmi$ kiRbac kalmi$. sana dokundugum gunleRde bana sevgilim deRdin, aRtik onu unuttum diyoRmu$sun cok guzel ama buRda biRaz sonbahaR kalmi$. ihanet kalmi$ bencillik kalmi$. koRkunc yolculuklaR planlaRdik insanlaRdan uzaga. elleRimizi biRakip yuzmuzu biRakip, ayaklaRimizi biRakip gidecektik. cok guzel ama buRda benim biRaz cocuksu safligim kalmi$. aptalligim kalmi$ du$leRim kalmi$.
    ...
    cok guzel! ama buRda biRaz heR $eye Ragmen hala benim sana hasRetim, benim senin gogsunu yumRuklaya yumRuklaya aglayi$im, benim.. benim senin bana hediyen lök gibi yalnizligim kalmi$...
    3 ...
  41. 2.
  42. ogrendigim tek yabanci dil senin dilin agzimda
    paRmaklarin gevserken bogazimda..
    3 ...
  43. 1.
  44. karşılık bulunamamış aşkların insan içerisinde yarattığı kavuruculuğun tanımı söz;

    benim sevgimi pis bir çorap gibi
    çıkarıp atamazsın
    ben senin tırnağınım
    kessen de yeniden uzarım, yeniden uzarım...
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük