maalesef o dönemde işlerin nasıl yürüdüğünü bilmeyen cahillerin zırvalarıdır ve herşeyden atatürkü sorumlu tutmak en çok sevdikleri işlerdendir..
işin aslı şöyledir..
atatürk, ne savaş döneminde ne de cumhuriyet döneminde asla kendi başına kanun çıkarmamıştır.. (bkz: khk) not: sadece başkomutan olduğu dönemde belli bir süre khk çıkarmıştır ancak savaşın bitmesiyle bu yetkisi de sona ermiştir..
atatürk, bir kanun yaptığında önce bunu bakanlar kuruluna sunar sonra meclis onayına sunardı.. eğer kanun meclisten geçerse ancak yürürlüğe girerdi.. (bkz: meclisin yasama yetkisi)
atatürk, ne savaş döneminde ne de cumhuriyet döneminde istiklal mahkemelerinin aldığı kararlarda asla belirleyici unsur olmamıştır.. (bkz: yargının bağımsızlığı)
atatürk, evet bir partili cumhurbaşkanıydı ancak asla tek adam ve diktatör değildi..
türkiyenin çok partili bir ülke olmasını çok istiyordu ancak o dönemde kurulan muhalif partiler şimdi olduğu gibi anayasa dışına çıktıkları için kapatılmak zorunda kalındılar..
şimdi de olduğu gibi o zamanda tc yönetiminde sıralama aynen şöyleydi..
anayasa,
meclis,
cumhurbaşkanı,
başbakan,
bakanlar kurulu şeklinde devam ediyordu..
atatürk, isteseydi padişah yada kral olabilirdi ancak istemedi.. onun tek istediği halkın kendisini yönettiği tam bağımsız ve muasır medeniyetler seviyesinde bir türkiye idi..
bu ülkü uğrunda ölene kadar çalıştı..
ama ardından gelenler maalesef onun bu ülküsüne sadık kalmadı ve türkiye çok ama çok geri kaldı..
burada sorumlu yöneticiler hem sağdan hem soldan her iki taraftan da mevcuttur.. kimse kimseyi boşa suçlamasın..
türkiye cumhuriyeti bir islam devleti değildir ve olmak zorunda da değildir..
türkiye cumhuriyeti laik demokratik hukuk devletidir ve böyle kalmak zorundadır..
türkiye cumhuriyeti devleti anayasasında herkes inancında ve ibadetinde özgürdür..
türkiye cumhuriyeti anayasasında tc vatandaşı olan herkes türktür..
son olarak, atatürkün yaptığı devrim kanunları son derece zaruriydi ve yapılması gerekiyordu..
kimse bu konuda atatürkü suçlamasın..
atatürk bu ülke vatandaşlarının ortak değeridir ve onun gibi biri bir daha gelmeyecektir..