kapitalizmin ve akp rejiminin sözlükteki ideologlarından rosava'yı rahatsız etmiştir.
tarih sahnesine çıkışından beri edindiği sayısız acı tatlı, muzaffer ya da mağlup olduğu tecrübe, işçi sınıfının kafasına şu altın kuralı kazıttı: "hak verilmez, alınır".
ama bu acımasız, bu gözü kar hırsından başka birşey bilmeyen kapitalist düzenin patronları bir türlü hazmedemedi, hazmedemeyecek de, gün geldiğinde bütün saltanatlarının bugün havayolu emekçileriyle güçlerini gördüğümüz işçi sınıfı tarafından yıkılıp gideceğini.
hangi sektörden olursa olsun, yaptığı ne iş olursa olsun, hatta çalışan olmasına da gerek yok, harçlarına gelen zamlardan rahatsız öğrenci olur, şiddete karşı yürüyüş yapan kadınlar olur farketmez. eğer bir ülke de insanlar yanlış gittiğine inandıkları birşeyleri protesto etmek veya ellerinden alınmaya çalışan haklara sahip çıkmak için yürüyüş, iş yavaşlatma, grev gibi hareketlere kalkışıyorsa bir oturup düşünmek lazım bu adamlar ne istiyor, neden bu hareketi yapıyor diye. mevcut hükümeti destekleyebilir, ideolojisini paylaşabilirsiniz lakin bu gerçeklere gözlerinizi kapatmanızı veya körü körüne yanlışın peşinden gitmenizi gerektirmez. herşeyin güllük gülistanlık olduğunu farzettiğiniz bir ülkede insanlara rahatmı batıyor ki işinden olma pahasına grev e gidiyor, ya da polisin biber gazını yiyeceğini bile bile meydanlara çıkıyor. evet beyin bedava, yaratan herkese vermiş ama kullanmakta ruhsata tabi değil ki be kardeşim.
