ajandaya kaydetmeye değer işleri olan insandır. şahsen benim gibi bi insan o ajandayı kısa zamanda günlüğe çevirir. dedikoduları yazar. renkli kalemlerle çiçekler filan çizer. hadi diyelim biraz ciddi oldum ne yazacam ki? 'komiteye çalıştım bugün, pratik sınavım var, yarın fizyoloji çalışmam lazım' mı?
on numara beş yıldız bi insandır. yirim. böylece tanım kısmını geçiyoruz. ehe mehe zöhe.
gelsin beni bulsun, eğitsin. çıraklıktan yetiştirsin. el versin. ne bileyim lan bişey yapsın arkadaş. ben her gün "günler 32 saat olsun yhaa :(" diye ağlamaktan bıktım. baktım ibne yörüngenin değiştiği falan yok; dedim ki dem bu demdir kızım, git kendine ajanda al. -yalnız dem bu demdir demedim. onu şimdi uydurdum, yani iç sesim onu diyecek olgunlukta değil- *
yazmaya yazmaya entry girmeyi de unutmuşum. öhhöm. akıllı telefonlar var ya, onların bi de takvimleri var. he işte onlar sayesinde her işini ayarlayan, yetiştiren insanlar var. görüyorum ben varlar yani. her yerdeler. nasıl o kadar planlı o insanlar. ertesi gün giyeceklerini akşamdan ütülüyorlar mı? günü gününe mi çalışıyorlardı öğrenciyken? ne bileyim genetik bişey mi bu. yoksa zorlamayalım mı hiç? bunlar hep soru mesela.