üniversite mezunu işsiz sayımızdaki artışla övünmek için yapılan eylemdir. yurdum genci artık lise mezunu işsiz değil, üniversite mezunu işsiz ya da psikolojik bunalım sonucu intiharların artması ve sonuçta mezun sayısındaki dengenin sağlanmasıyla herkese iş olanağı sunmak amaçtır.
henüz gelişimini tamamlamamış beyinlerin aldığı kararlarla, başka bir ildeki üniversiteyi kazanmış kızcağızın, okula gönderilmemesi gibi durumlar düşünüldüğünde kurtarıcı bir mantıktır.
üniversitelerin bağımsız ve özgür yapısı olmakla beraber, kadrolar ve öğrenci eğilimleri olarak belli bir politik kimliğe yakın duruşlar ortaya çıkabilmektedir. nasıl ki bir fikrin işaretleriyle şekillendirilmiş bir semtin karşısına alternatif ve rakip bir semt sekillendiriliyor kentlerde yeni odaklar oluşturuluyorsa (çankaya vs. keçiören - beşiktaş vs. üsküdar), nasıl ki bir silahlı güç olan askerin karşına polis bir alternatif ve sivil güç dengeleyici olarak yeniden şekillendiriliyor güçlendiriliyorsa aynı mantıkla yeni açılan üniversiteler ve kadroların mevcutlara alternatif ve rakip bir siyasi kimlik, duruş göstermesi amaçlamaktır belki mantığı. bu şekilde bakın bizim gibi düşünen üniversitelerde var, bizim alkışlandığımız, ödüllendirildiğimiz sizin yuhlandığınız okullarda var diyebilecek olmaktır belki mantık. tabi ki bir taşla iki kuş, hem hizmet ettim hem bu hizmetten kar ettim kendime yatırım yaptım diyebilmektir belki mantık. ama bu siyasi çekişmenin içindeki mantıksızlık, bu yeni üniversitelere harcanan para ile mevcutların eğitim kalitelerinin arttırılabileceği gerçeğidir. araştırmalara daha fazla bütce ayırılabilecekken, var olan üniversiteleri dünya düzeyine çıkarmak varken düşük seviyeli pek çok okul açarak, diplomaları değersiz kılmak ve diploma çokluğundan yararlanıp ucuz iş gücü elde etmektir mantık. bir meslekten çok kişi olursa değeri düşer zira sen yapmazsan başkası yapar işi başkası para kazanır sen kazanamazsın böylece sana söyleneni yapmak zorunda kalırsın eğer doğru bildiğin başka türlü olsa bile. kimin işi iyi bildiği kimin az bildiği değil kimin söyleneni yaptığına kalır herşey. belki böyledir mantık.
iyi üniversiteler var tabi kazanabiliyorsan. bir de iyi üniversiteleri kazanamayan bir çoğunluk var o da kendisine en yakın üniversiteye gider acayiplik neresinde bu mantığın anlamış değilim.
farklı nedenlerden dolayı şehrinden ayrılmaması gereken öğrencilere büyük yarar sağlar. kendi memleketlerinde okumak isteyenler için bir fırsattır. ilin ekonomik düzeyi yükselir ve daha önce üniversite görmeyen insanlar bu kavramı içselleştirir. dolayısıyla üniversite halktan uzak eğitim kurumu olmaktan çıkar.
üniversitelerin bir ülkeyi geliştireceği mantığıyla doğru orantıda bir eylemdir. yargılanması anlamsızdır. yargılanması gereken üniversitelerdeki özgürlük ve eğitim düzeyidir.
her ile üniversite aç ama ingilizce öğretmenini dışardan getir.felsefecileri pdr alanına ata.onu oraya bunu buraya.karıştı gitti herşey.maksat üniversite açtım.açtın da mezun olanlar nerde yada hangi mesleklerde.sorulması gereken durumdur.
Mezun ettiğine iş garantisi vermediğini beyan etmiş bi hükümete çok görülmemelidir. :Kadroya alınan akademisyen sayısı yılda kaç tane ki akademisini açabılıyo? sorusunu da akla getirir.
bilecik, gümüşhane ve adıyaman üniversitelerinde yapılan akademik araştırmalardan(!) ve bu üniversite profesörlerinin kabul gören uluslararası makalelerinden(!) haberdar olmayan kişilerin karşı çıktığı mantıktır.