esasen buna "her hafta aynı Milli Piyango idaresi Genel Müdürlüğü esprisini yapan insan" da denebilirdi ve daha doğru da olurdu; zira milli piyango bazlı tüm oyunlarda ödül miktarı yükseldikçe bu esprinin hayat bulduğu dudak mecraları da genişliyor... ama neden denemediğini tahmin ediyorsunuzdur.
şimdi bu insanın sabit özelliklerinin yanında sabit de bir espri anlayışı var, buna sahip, varoluşunun kaynaklarında kodlanmış bir "seneye görüşürüz" esprisi yer tutmuş. o kodu oradan sökmek hayli meşakkatli bir süreci de beraberinde getirdiğinden dolayı insan umursamayıp hali neyse ona bırakıveriyor.
"seneye görüşürüz" dedikten kelli yaptığı en aykırı espri "eheh, olm beni bir hafta göremezsen bil ki para bana çıktı, ehere mehere.", "ankara'ya giderim hemen.", "taksiyi kaavenin önüne çekmezsem şerefsizim." sabitinden momentini alan bir bilinçle karşı karşıya kalır insan.
kendisine katlanmak zordur, ama dünyanın sonu da değildir lan; az anlayışlı olun olm!