(bkz: anksiyete bozukluğu) bu aralar çıldırtan durumdur. Ölümü kabullenen biriyim. Etrafımdakilere ölürsem çok da üzülmeyin diyorum. Ne öyle ağlamak falan. Ölmeyecek miyiz diyorum.
Öleceğiz.
E, o zaman.
Ölürsem toplanın güzel şeylerden konuşun. Hayat biraz daha anlamlı olsun geride kalanlar için. Daha yaşanabilir bir yer bırakın sizden sonrakilere.
Nate: Ne zaman başım ağrısa, şimdi ölebilirim diyorum.
Haham: Çok korkuyor olmalısın.
Nate: Evet, öleceğim.
Haham: Evet, ben de öyle.
Nate: Sahi mi, senin neyin var?
Haham: Bir bedenim....
Ne zaman öleceğimiz hiç belli değil, belki yarın, belkide 1 saniye sonra. Bu yüzden her saniye ölecekmiş gibi yaşamalıyız. Her gün değil her saniye ölüme yaklaşıyoruz.
dünden farklı olmuyor hiç bir bugün. ve yarınlar mutluluğu getirmeyecek. her başlangıç başladığı yerde , her son aklının bir köşesinde. dünü özlemek saçma benim için. her gün aynı her gece 21 aralık.
kimisi ölüme adım adım gidiyor kimisi koşar adım.
sağlığımızın kıymetini bilelim arkadaşlar.
sosyal sorumluluk mesajını da verdik bu gece. hadi iyiyim yine.