Kökeni eski mısır medeniyetine dayanır. O dönemlerde köleler sakal bırakamazmış, yalnızca özgür insanlar sakal bırakabilirmiş.
osmanlı'da ise saray oğlanları, hani muhteşem yüzyıl dizisinde sürekli kapıda bekleyen adamlar vardıya yahudi zülüfü tarzı zülüfleri vardı hani işte onlarında sakal bırakması yasak, onlarda mısır döneminden ve hazreti musa döneminden örnek almışlar...
Askeri olarak ise büyük iskender'e dayanır. büyük iskender sakalından çekilen bir kişinin refleks olarak kollarını yana doğru açtığını keşfeder ve tüm askerlerine traş olmayı zorunlu kılar. keşfettiği bu bilgiyi savaşlarda kullanırlar...
günümüzde ise kamuda düzene itaat temsili olarak, özel sektörde ise patronların egolarını tatmin etmek amacıyla traş olma kuralı vardır...
kamuya lafım yok ama özel sektörde uygulanması bana saçma geliyor.
bunu kim çıkarttıysa amına koyayım diyeceğim de, şimdi ucu atatürk'e felan dayanır ben en iyisi yine de demeyeyim.
neyse.
ben o amına koduğum jiletini her Allah'ın günü yüzüme vurmak zorunda mıyım? böyle bir saçmalık yok amk! adamın metale alerjisi var mı, jilete alerjisi var mı demeden her Allah'ın günü traş olmasını beklemek insan haklarına son derece aykırı bir eylemdir.
traş şartı koşan tüm firmaları kınıyorum ve bunun makine ile alınması şartı getirilmesi, jilet vurma zorunluluğu olmamasını destekliyorum.
