sıkış tepiş binmişler, nefesler birbirine karışmış, 5 lira falan verip bozukluk para üstünü bekliyorlar vs vs. böyle eziklik olur mu sefaletim! yanlarından son model arabamla geçerken istemsizce kahkahayı basıyorum sefillere! içlerinden küfrettiklerini biliyorum ama kültürsüzlüklerine sayıyorum. nazar etme n'olur, çalış senin de olur demeyi isterdim ama ömürleri boyunca biriktirecekleri para benim 3-5 aylık benzin param bile etmez desteksizim! vallahi yazık.
4 sene boyunca çektiğimdir.
her gün iki-üç vesayet giderdim.
metrobüs kapısının nerde duracağını, otobüsten kim hangi koltuktan kalkıcak tahmin ederdim.
iyi ki gitmişim en azından hayatı ve yolları öğrenmiş oldum.
(zamanında)ben idim.
hamdolsun artık işim evimden yürüyerek dört dakika otuz beş saniye kadar uzaklıkta.
eğer tempo kasarsam iki dakika yirmi saniyelere kadar mesafeyi kat edebiliyorum.
istanbul gibi bir şehirde büyük nimet. her güne ayrı ayrı şükür sebebi.
Belli bir disiplini ve sorumluluk duygusunu bu sayede kazanan insandir, otobus saati, kartin doluluk durumu, hangi otobus nereye gidecek falan.cilekeslik yazin ortasinda igrenc ter kokusuna maruz kalmaktan gelir.
her gün park çilesi ve arabaya ne olur endişesi yaşamayan insan, mesela ben motor almayı düşünüyorum yakın zamanda ama motoru gittiğim yerlerde nereye park edebileceğim bir muamma ve ilerleyen süreçte her ay büyük kavgalar vereceğim bu uğurda muhtemelen, neyse ben kaçıyorum ispark gelmeden*
Yakında ben olacağım. iş yeri bucadan konak a oradan da alsancak yaşar üniversitesi ne kadar sürüyor. Sabahın köründe izmir turu attıracaklar bana. Puff.