geçtiğimiz günlerde nette bir başlığa rastladım, bir blogda yazılmış. uzun zamandır aklımı kurcalıyordu zaten üzerine düşünmeye sevk etti beni. şöyle diyor blogun başlığı. akp seçim kampanyalarına örtülü ödenekten para mı aktarıyor? arından gündemde bu çerçevede tartışmalar dönmeye başladı. sessiz, sedasız, içten içe akp'nin bu kadar parayı nereden temin ettiği sorgulanmaya başlandı.
zaman zaman aslı aydıntaşbaş'ın yazılarını okurum. açık istihbarat dediğimiz husus kendisi tarafından pek güzel icra edilmekte. en son örneği de üstde linkini verdiğim yazı. neymiş, akp'nin seçim organizasyonalrını yapan kişi olan erol olçak bill board, afiş ve benzeri reklam kampanyaları için öyle ahım şahım bir para harcanmadığını, hem harcansa bile bunun yüksek seçim kurulu tarafından karşılandığını söylemiş. billboardlar tüm siyasi partilerin hizmetine sunuluyormuş. gürsel tekin'in bizden 55 milyon dolar istediler derken yalan konuşuyormuş. chp referandum için yapılması gereken reklam çalışmalarında geç kalmış.
vay anasını arkadaş ya. yani gör, duy da inanma.
allah aşkına sadece bayrak, poster, flayer basımı için binlerce yandaşınız zengin olmadı mı? anayasa referandumuna evet dedirtecek binlerce broşür bastırmadınız mı? seçim zamanı siyasi partilerden gelen reklamlar, ilanlar yazılı medyanın neredeyse bir numaralı gelir kaynağı. yerel, ulusal gazetelere akıttığınız paranın haddi hesabı yok. yandaş gazeteniz zaman, hemen hemen her hafta bir ek basıyor. şunlar bunlar evet diyor, neden evet falan diye. utanmaz arşanmazlar. hepsi bedavayamı lan bunların?
neyse, aklıma takılan blogdaki soru cümlesi hala netlik kazanmış değil. netleştiğinde ise işin işten geçeceğine eminim. sormuyorum, sorgulamıyorum, üzerine de gitmiyorum artık. yalana doydum. allah belanızı versin, başka hiçbir şey söylemiyorum.
devlet bütçesinden, aldıkları oy oranınca yardım alan partilerin gerçekleştirmesinin hiçte zor olmadığı durum. chp hatta mhp de rahatça yapabilir.
akpye sen nasıl reklam veriyorsun diye sorulacağına, diğer partilere siz nasıl veremiyorsunuz nerde o paraar diye sorulmalıdır.
bazıları gökten kemik yağsın diye bekler, bazıları canını dişine takar, bazılarıda canını dişine takanların emeğini çalarak kendi payını alır gerisiyle kemik alıp bekleyenlere dağıtır... (bkz: kasap yağı bol bulunca götüne sürermiş)
chp nin hayır oyu için yaptırdığı bölücü pankartlarından bin kat daha iyi olan ve her gün neden evet?sorusuna mantıklı ve haklı cevaplar verilen reklamlardır.
edit:imla
insanlara yapılan iğrenç bir baskıdır. aynı zamanda komiktirde bu durum. yoldan geçen siyasi minibüslerde cabası. he sen evet diyorsun diye bende mi evet dicem?
yok işte 'bizlerrr bla bla bla yaptık onun için evet!' 'ülkeyi bla bla bla haline getirdik onun için evet' yahu cahilmiyim bende evet dicem? mal meydanda ülke meydanda sen meydanda halk meydanda. evetmiş güldürme beni.
orduya ayrılan bütçeden, askerlere yönelik "bizim verdiğimiz vergilerle ucuz yaşıyorlar" şikayetinden dem vuranlar, akp'nin bu tam sayfa ilan, afiş, pankart, bayrak, reklam gibi masraflarını nasıl karşıladıklarını merak ediyorlar mı acaba? sorgulamayın tabi, beyniniz duruyor akp olunca.
türkiye cumhuriyeti vatandaşının sorgulaması gerekendir.
"12 eylül'e hesap soruluyor, az bile" diyenlerin 12 eylül anayasasının kaç maddesinin çoktan değişmiş olduğunu, bunun için hiç bu kadar yaygara yapılmamış olduğunu unuttuğunu var sayıyorum.
ayrıca akp'nin bunu sadece 12 eylül'den hesap sormak, halk için daha fazla özgürlük yaratmak, daha fazla demokrasiyi hayata geçirmek için yaptığını sanana ben sıfat bile bulamıyorum. türkçe bilgim o kadar geniş değil maalesef.
komik olmayın akşam akşam ya. siz olmasanız kim güldürecek beni acaba...