belirli bir süreçten sonra kaybetmenin en büyüğünü yaşayacak olan insandır. Alkolizmden daha ötedir bira. Çünkü biranın yarattığı bambaşka problemler vardır. Hikayeyi okumadan önce arka plana aşağıdaki şarkıyı açmanız tavsiye edilir sevgili bira severler.
Güneşin batmasını bekliyordum. Karanlık çöktüğü zaman daha az farkedilebilir olacağımı düşünüyordum nitekim. Çünkü herkesin beni izlediğini zannediyordum. Gündüzleri televizyonda izleyebileceğim en izlenilir dizileri ezbere bilmeyi öğretmişti bu sevda. Planlı yaşıyordum. Saatlerime ve saniyelerime karar veren bir aktivitem vardı her gün tekrar etmem gereken.
Beş sene önce lise yıllarında tanışmıştım birayla. Her normal çocuk gibi. Ne yazık ki yanında en iyi giden unsurla pişti olmuşlardı. Aşk ve kahverengi şişe.
Çok heyecanlanırsa insanın eli boşalır, titrer. Ortamdan uzaklaşmak, bir oyuk bulup içine saklanmak ister. Güçlü veya güçsüz herangi bir insanın böyle bir zamanda ayakta durmasına yardımcı olur alkol. Dik durmasını sağlar, cesaret verir. Lakin bira farklıdır. Bira ibnedir. Bira uzun süreli bir beraberlik ister. Diğer içkilerin yanında en çok litre ile mideye girmek ister. Doğaldır. Çıplak kadın bedeni gibi. Kimine göre korkutucu kimine göre arzulanan. Yıllar geçtikçe daha çok tatlı olan.
beş sene sonra lise yıllarımdan bana kalan. Hiçlik duygusu ve kahverengi şişe...
halı saha maçından önce 5 tane içip gelen üstüne de çişini tutarak oynamanın hem zevki hem de performansı artırdığını ileri süreni var bunun ben tanıyorum.
Yıllardır ikindi vakti başlayıp sabaha kadar soluksuz bira içen birini tanıdım. Fiziği gayet düzgündü. Günde 3 biradan fazlasını içemediğimi öğrenince yüzünde gördüğüm hayal kırıklığını başka hiçbir yerde görmedim.