hergün, her türlü ihtiyaç için bakkala giden aile ferdi olarak hiç iyi bir ruh hali değildir. bakkalla surekli aynı diyaloglar kurulur artık dusunuyorum yeni ne soyleyebilirim bakkala diye...
sabah kahvaltıları ve bilhassa akşamüstü, yemekten önce babanın işten gemesine yakın olan saatler çocuk için en huzursuz saatlerdir. Tv bakamaz çünkü bilirki birazdan bakkala gönderilecek. Uyuyamaz çünkü bilirki bakkala gönderilecek. içi içini yer durur öyle. Şu anda çocuğa gelebilecek en güzel hediye babanın evi arayp, hanım eve gelirken kaç ekmek alayım sorusudur. Çocukta baba sevgisi tavan yapar. Üzerine öss' ye giren çocuğun üstünden kalkan bir yük gibi yük kalkar..
ekmek alma saatini komşuların da ezberlediği çocuğun edindiği ruh halidir. kendisini teslim ederek tüm kapıları çalıp sorar ekmek almadan önce.
- bize de alıversin ekmek!
yakalanamadıysa.
- necla hanım bize de alsaydı keşke!
- aman nezahat hanım bir daha gidiverir sen de!
eskiden biz bölemiydik giderdik koşa koşa ekmek almaya. şimdi kardeşime diyorum kızım git ekmek al. arabanın anahtarı ver alim diyor.
şimdi genç olmak vardı.