her gün bir ingilizce kelime

entry270 galeri0 video2
    238.
  1. No: hayir
    Yes: evet

    Gunun anlamina binaen.
    0 ...
  2. 237.
  3. 236.
  4. recep tayyip erdoğan . net hemde çok .
    0 ...
  5. 235.
  6. impossible : imkansız
    güzel ama ingilizce...
    1 ...
  7. 234.
  8. Deny on: inkar etmek.
    Rely on: itimat etmek, güvenmek.(gerçi bunu bilmesek de olur)
    3 ...
  9. 233.
  10. punch: yumruk
    emerald: zümrüt
    lore: mazi.
    0 ...
  11. 232.
  12. Experience: deneyim
    Recyling: geri dönüştürme
    Again: tekrar, yeniden
    4 ...
  13. 231.
  14. "kreyzi" çılgın. öyle olması gerek.
    2 ...
  15. 230.
  16. 229.
  17. entertainment: eglence.(entırteynmınt)
    communication: iletisim (kominikeyşın)
    transportation: ulaştirma (tıransporteyşın)
    inovation: yenilik geliştirme - icad (inoveyşın)
    fuck you you fucking fuck! : senin ta amina koyayim, amina koduumun puştu!
    sainsbury's : para tuzagi
    tesco: para tuzagi
    convenience store: bakkal (konvinyıns sıtor)
    are you testing my patience: le havle ve la kuvvete, as kaldi dalacam simdi sana ( ar yu testin may peyşıns)
    slut: kolay veren kiz (tanisirsan arayi açma, sık sık hal hatır sor).
    0 ...
  18. 228.
  19. 227.
  20. introduction: giriş, tanıtım.
    Söylemesi çok zevkli.
    0 ...
  21. 226.
  22. 225.
  23. 224.
  24. go-gitmek -> ı go b.
    rush-acele etmek -> rush b cyka blyat.
    0 ...
  25. 223.
  26. get along
    get through

    Zormuş lan. Bir kez daha vazgeçtim.
    5 ...
  27. 222.
  28. when you go full retard...

    hadi çevirin ingilizce profösörleri..
    0 ...
  29. 221.
  30. en sevdiğim stubburn inatçı

    injury yaralanmak
    sitruation durum
    local yerel
    significant önemli
    dairly transport süt ürünleri (bende şaşırmıştım öğrendiğimde)
    punishment ceza
    fix düzenlemek
    look forward sabırsızlıkla beklemek
    absolutely kesinlikle

    buralar hep üniversite hazırlık.
    10 ...
  31. 220.
  32. Küçükken hep derdim; her gün bir kelime öğrensem çözerim bu işi.
    4 ...
  33. 219.
  34. 218.
  35. first degree first rank mortgage: Birinci derece ve birinci sırada ipotek
    0 ...
  36. 218.
  37. 217.
  38. Peace: gelmesi için sayısız sivilin ölmesi gerektiği ve geldiği ülkenin belini bir daha doğrultamadığı şey. barış

    (bkz: afganistan)
    (bkz: ırak)
    (bkz: libya)
    1 ...
  39. 216.
  40. 215.
  41. Venerable :kutsal ,saygıdeğer, muhterem , mübarek.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük