yunanistan, bulgaristan, gürcistan, ermenistan çok uzakta değil. yanı başımızda. bu bakımdan rahatsız olan zat pekala bu yerlere gidip çan sesini tahrik olarak dinleyebilir.
ramazan ayında davul sesinden rahatsız olan zihniyetin ürünü düşünce. etrafta rahatsız olunacak bu kadar çok şey varken ezandan rahatsız oldum demek hiç te samimi gelmemektedir.
beğenmeyen s*ktir olur gider. Gitmeyen de paşa paşa dinler. Burası türkiye türkiye de müslüman bir ülkedir, ezan da islam dininin temelidir ve bu zinciri kimse bozamaz.
kalp gözü kapatılmışlara mahsus olan rahatsızlık türüdür. öyle ki onlar, zaten artık dini öğeleri anlaması engellenmiş insanlardandır. inanmamaları bir yana, saygı da göstermezler. işte bu durumdandır ki gerçekten söz bile fayda etmez onlara. susmak, sabretmek yerinde olandır.
bir yandan bu insanlar atatürk bu ülkeyi kurtarmasa baban kim bilemezdin, oydu buydu geyikleri yapıp, bir yandan çanakkale'de vatanı uğruna, ezan sesleri bu vatanda dinmesin diye kanını son damlasına kadar akıtmış şehitlere ihanet edeceksin. ayıptır. terbiyesizlik, saygısızlıktır.
toplumun manevi ve mukaddes değerlerinden rahatsız olma düşüncesini, teknolojik yenilikler ve marjinal düşünceler adı altında saklama çabası gösteren, acınılası insanın içinde bulunduğu durumdur.
(bkz: yatacak yerin yok)
(bkz: allah ıslah etsin)
rahatsız edilmek mi tabi bu durum inanç ve samimiyetle doğru orantılı olarak gelişir. öyle ki yaşanmış bir olaya da değinmeden edemeyeceğim.
yurt dışında bir yıldan fazla kalmış birinin türkiye' ye dönerken duyduğu ilk ezan sesine tepkisi, en çok özlediğim şey de bu ses olsa gerek demiş ve duygulanmıştır. aynı şekilde türkiye' ye yeni gelen bir çok kişi de ezan sesine hayranlık duymuşdur. ezan sesi bir rahatsızlık değil, her gün yapmamız gereken bir ibadet habercisi, şükretmeyi de unutmamamız için bir uyarıdır.
"ezan olmasın, çan olmasın, hazzan olmasın ne olsun lan it" demek istediğim durum ama demiyorum. ayrıca üzülerek belirtiyorum ki bu tarz başlıklar artışa geçti sözlükte. yok sabah ezanının gereksizliği yok cahil bir insanken peygamber olmak. hayır elbette ki herkes sevmek durumunda değil ama saygı göstermek zorunda. gereksizlik nedir nasıl bi terimdir yahu! eğer gerçekten bu durumu irdelemek için açıldığına inansam tartışırım ama başlıklara ve içeriklere bakınca kasti bi durum olduğunu düşünüyorum maalesef. he bu arada ezan rahatsız etmez. kulağını açıp dinleyeni!
bu iş böyle. başka bir yerde başka şekilde rahatsız edileceksin. çan olur o olur bu olur. çok rahatsız edilmek istemiyorsan. alıp başını gideceksin. kimse dokunmaz sana o zaman işte.
genelde rahatsız olanlar için rahatsızlığın sebebi sesten ziyade ezanın bizatihi kendisi olan rahatsızlıktır. yoksa bu ülkede ezan yüzyıllardır okunur; alışılmadık veya bütün gürültüleri bastıran bir ses değildir ve hayatın bir parçası halini almıştır.
ezan okuyan hocaların seslerinin ortaya çıkardığı kakafoniden bıkmış yazarın çığlığıdır diyelim de tanım da olsun.
benim dinim islam olsa, ve en önemli herkesin birden yapabildiği için de böyle bir güzelliği olan bir ibadete çağrıyı bu kadar kakafonik halde bıraktırmazdım.
arkadaş hiç mi dikakt etmiyorsunuz, yani aynı anda bir kaç farklı yerden yükselen sesler ardından arka arakaya başka yerlerden yükselen sesler, hocanın saatine göre mi oluyor nedir? ayrıca bu hocaların hepsi bir şey okuma özürlü. elbette her insanın müzik kulağı olması şart değil ama tüm müzik kulağı olmayanlar da bir araya toplanmaz ki.
benim dinim olsa diyorum, böyle bir saçmalığı hakaret kabul ederdim sanırım. yani nasıl müslümanlarsınız içinde zerre güzellik yok bu çağırma işinin. kakafonik bir rezillik.
onun yerine okutun güzel sesi kulağı olan birine, verin cd playerden hatta yazın bir adet küçük bir mikroişlemci içine ordan çalsın dursun güzellik olsun.
ama tabi mesele çirkinlik zaten, duymak zorunda olmayan insanlara da zorla dinlettirmek, başka bir hava olmadığı için de gerisi umrunuzda değil. aynı şey hristiyanlar da da var. her yere çan kulesi. o da benzer bir taşkınlık kendini bilmeme örneği, farkınız yok zaten. her neyse,
Hayır hep hoşgörü karşı taraftan istenilmemeli, Empati yok hiç..Güzel nameler yaparak söyleyenleri 5 vakıt diil 50 vakit de dinlerim..Sırf bu yüzden evden taşındığım oldu yahu.. bide sesleri çok fazla..Rica ediorum biraz kısılsın ya bide şan dersi alınsın adam akıllı bide..
her karışımızın okuldan çok cami olduğu varsayılırsa, ses yüksekliği konusunda, doğru bir varsayım olabilir. kimsenin dinine laf uzatmıyorum, yanlış anlaşılmasın.
ülkemizde nufusun çoğunluğunun müslüman olduğu göz önünde bulundurulursa gayet doğal bir durumdur. ayrıca anadolumuz ezan sesleriyle güzeldir. yurdunu olduğu gibi seveceksin kardeşim, bunun ne zorbalıkla ne de zorlamayla alakası yok.beğenmiyosan da çek-git.
ezanın dinden soğutma gibi bir durumu olduğu varsayanın, vay dinine. ezan okunurken camı açıp dinlemek gerekir. insana huzur verir. Tabii içinde imanı olana.
"şu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim, inlemeli" demiş üstad akif, biz onu dinleriz.
boğuk sesli gürültülü ezan sesinden bahsediliyorsa ondan biz de rahatsız oluyoruz elbette ama burada sanırım ezanın kendisinden rahatsız olunuyor, hoş değil. kutsallar saygıyı hak ediyor, sen inanmazsan inanma ve şunu bil; azınlığın içindesin. bunu seni aşağılamak için söylemiyorum, düşün bu toprakların altında yatan binlerce bedenin ne uğruna öldüğünü.
Fakat belediyenin olayı abartıp her önüne gelen direğe ses cihazı takması rahatsız edici olabiliyor. Belli noktalara konulup yeteri kadar duyulabilecek olursa kimseye zararı olmayacaktır.
Şehirde onca katlanılmaz gürültü varken, pekte önemli olmayan şeydir.
neyi savunacağını ya da neye sempati duyacağını şaşırmış yazar söylemidir. birgün kürt hayranı olur, birgün ateist, birgün başka bir şey. önce kendine belirli bir kimlik bulsun, sonra bir şeyleri savunsun dediğimiz kişidir.
edit: eninde sonunda o sesinden rahatsız olduğun hocanın önüne geliyorsun dört kolluyla... *
Beğenmeyenler anasının amına gitsin, beğenmeyenler bilmemne kapısında beni beklesin tarzı yaklaşımları bir okuyun.
Sadece okuyun. Düşünmenizi istemiyorum.
Daha geçen gün, Türkiye'de niye south park benzeri bir yapım yapılıp yayınlanamaz diye tartışılan bir ortamdayız ve şu an siktir olup gitme konusunda hemfikir olmuşsunuz.
Konuya dönelim. Bende ateistim, beni fazla rahatsız etmiyor. Olmasa olur mu? Olabilir. Ama yine de memleketime renk katan bir olay. Bence okunsun. Eleştireceğim nokta ise; Ara sıra şehir merkezlerine gittiğimde ezanlar başlıyor ve yuh çekiyorum. Eğer bu ezan ise, bizim buralarda okunanlar ne?
imamhatipten diplomasını almış amcam, vermişler eline mikrofonu; bakıyorum bir gün uzun havaya benzetiyor, bir gün başka bir şeye.
Arkadaş, ben bir ateist olarak söylüyorum bunu yahu. Milleti dinden soğutmanın nesinde hemfikirsiniz? Güzelce okuyan birisini kaydetseniz, kulaklarımıza güzel gelecek şekilde okusa amenna. Onu herkez dinler, hoşgörü asıl burada.
Benim hristiyan arkadaşlarım var, birisiyle konuşuyoruz birgün. Kendisi de dinine soğuk birisi. Ezan başladı, ardından kurduğu cümle bu;
"Aga, şu ezan istanbul'da okunduğu gibi okunsa, yeminle girer caminize bakar, araştırırım."
Dinimiz dinimiz diye bağırıp çağıranların, milleti dinden soğutmaya karşı bu tarz yaklaşımları acaip kalmış.
Arkadaş, bunu söylemek bana mı düşecek? Kendinize biraz çeki düzen verin yahu. Bıktık 1000 yıldır aynı geleneklerden. Elin gavuru şöyle böyle diyeceğine bir oturup kendinizi süzseniz? Çok mu şey istedik?
Özet Geç diyenlere; Dinin en büyük düşmanı yine orada burada dinimiz dinimiz diye gezenler. Emin olun onların verdiği zararı tüm ateistler toplansa veremez.
