dedelerimizin uğrunda öldüğü ezanları türk öz benliğinin parçası olarak görenler, binlerce yıllık gerçek türk inancı Tengricilik uğruna ölen dedelerimizden neden bahsetmezler? ne kadar da türk öz benliğinden kopmuş insanlardır bunlar.
ezandan rahatsız olanın durumudur. celal şengör "ezandan rahatsız olan varsa gitsin mağarada yaşasın" demiş. kıyamet kopuyormuş gibi korkutucu okunmuyorsa sıkintı yok. bazen öyle bir okunuyor ki sanki kıyamet kopuyor, dünya yok oluyor.
ben ezanı günün hiçbir saatinde duymuyorum. ama mantıken teknolojik çözümler varken çağ dışı uygulamaların olmaması gerekir.
belki 3000 yılında hala dinlere inanan insanlar olacağını düşünecek kadar saf olabilirsiniz ama bu ezanlar var ya bir gün susacak. susmayı bırak kimsenin ezan diye bir şeyin var olduğundan bile haberi olmayacak. yine de siz bu çağda ezanlar susmuyor diye kendinizi tatmin edebilirsiniz. sadece 1400 yıl öncesinde yaşamadığınızı hatırlayın. ve mantıklı düşünün.
Ekser çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde ibadete çağrı aracı olarak kullanılan "ezan"ın, islam'ın tüm mezheplerinde kabul edildiğini, ayrımcı bir yönünün olmadığını, toplumun birçok kesimi tarafından içselleştirilmiş ve kültürünün parçası haline gelmiş bir uygulama olduğunu, gelinen tarihsel süreç içinde ezan okunması hususunda Devletin negatif yükümlülüğünün bulunduğunu belirtmiştir. Avrupa insan Hakları Mahkemesinin benzer konulardaki uygulamaları da dikkate alınarak, şikâyete konu edilen ve gürültü olarak nitelendirilen olayların bireyler üzerinde meydana getirdiği rahatsızlık ile toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilmiş dini uygulamanın devamında ulaşılmak istenen faydanın karşılaştırılması ve adil bir denge kurulması gerektiğini vurgulamıştır.