çeko * ve on senelik arkadaşı mehmet alışveriş merkezinde geziyordur.
+ çeko gel lan bi de mediamarkt'a bakalım.
- tamam abi.
biraz sonra mehmet eski dershane arkadaşı emre'yi görür.
+ vay emreee naber abi?
^ iyidir kanka senden naber?
+ iyi ya ne olsun. geziyoruz arkadaşla. çeko, emre benim dershaneden arkadaşım.
- memnun oldum.
^ ben de kanka.
-"kanka mı? hehe yakın gördü amk demek ki beni. e çekiyorum insanları. ben yaa.."
+ e sen ne yapacan?
^ geziyodum öyle.
+ e tamam gel beraber takılalım.
^ tamam.
denir ve üç kişi telefonların olduğu bölüme gider. o sırada karşı bölümde başka bir on senelik arkadaş görülür. * ancak çeko ve mehmet arasındaki ilişki kadar yakın değildir can'la olan ilişki.
+ can!?
# vay mehmet, çeko napıyosunuz lan?
- iyiyiz abi geziyoduk. sen napıyosun?
# iyi ya. mp3 almaya geldim de geziniyodum öyle.
o sırada mehmet arkasına döner ve emre'ye gel burdayız diye el işareti yapar. emre de tamam şuna bakıp geliyorum gibisinden bi işaret yapıp bi kaç dakika sonra gelir.
+ can bu benim eski dershaneden arkadaş emre. emre, can odtü'de okuyor.
^ vay öyle mi kanka? ben de orayı istiyorum da 2 senedir olmuyo ya. hehe.
- kanka mı dedi lan bu sikik?
^ efendim kanka?
- 4 kişi olduk pes'e gidelim mi dedim.
^ olur kanka bana uyar.
- "kankanı sikem."
denilir ve playstation cafe'ye doğru yol alınır. o sırada emre can'a sürekli odtü ile ilgili sorular sorar. her cümlesinde kanka vardır tabi.
- kankanı sikiyim senin.
^ efendim kanka?
- yok bi şey demedim.
^ ha tamam. ya kanka beraber olalım mı? bu ikisi bilmiyo gibi. sen anlarsın gibime geliyo.
- yani bilirim biraz.
^ yok yok parçalarız biz bunları kankaaaaa.
- hehe ayıp ettin kanka. gel parçalayalım şunları.
okulda yeni tanıştığınız biri vardır. sürekli yanına oturmanızı ister ama siz reddedersiniz. birgün suratını asar ve üzüldüğünü anlarsınız. kalbini almak için "gel bi çay içelim" dersiniz. alınan cevap:
- oluurrr kankeytaaaa gidelimmm. dir
o an bir parçanız ölür.