Günlerini hatta yıllarını bu şekilde geçirmiş insandır. Zaman boşa geçse de bunun bu alışkanlığı bitip tükenmeyecektir ama bir gün elbet akıllanacaktır.
hayattan zevk almasını bilen insanlardır, uzun saatler boyu birşeylerle meşgul olurlar. fiziki yorgunluk söz konusuysa mümkün degildir, yalnız kendim için söylüyorum fiziken yorgun oldugum durumlarda bile uyumayıp film seyretmişliğim, uzun bir araştırma yaparken uykumun kaçtıgını söyleyebilirim.
meşgul olduğu şeyler tabiki kendilerine zevk veren şeylerdir. sabaha kadar uykuyu erteleyip, daha sonra o eşşiz muazzam uykuyla hazzın dorukları yaşanır. ve uykularını eksiksiz tam olarak alana kadar sürdürürler. böylelikle ''kimilerine'' göre günün içine sıçılmış olur, olsun gün bizim ağzımıza sıçmadan belli dönemlerde ''biz'' onun ağzına sıçalım değilmi?
uyku düzeninin alt üst olmasıyla gerçekleşen ve her ne kadar bırakılmak istense, her gece değişmesi için harekete geçilse de bir türlü bırakılamayan alışkanlık.*
denge bozumudur. önce orda burda şurda her boşlukta uyumaya başlar, sonra bedensel denge kayıpları, beyin fonksiyonlarının yavaşlaması, yersiz gülmeler-ağlamalar... uyumak istesen de sabah ezanını duymadan uyuyamazsın ve tabii öğleden önce de uyanamazsın. birçok psikolojik bozukluğa yol açan riskli durumlardandır.
gündüz yapacak bir işin olmamasından kaynaklanan durum. fakat geceleri herkes uyurken oturmanın verdiği keyfi geceleri uyuyan normal insanlara da anlatamazsınız. sevenin halinden sevenler anlar gibi bir durum. tek başınalık duygusu, kimsenin sizi rahatsız etmemesi, arayanın soranın olmaması...