Vucudun degil de kafanin ne kadar dayanacagi bu performansa, o dusunduruyor insana. Bir takim problemlerle oturuyorsun, sonra siktirediyorsun, sonra bi rahatlama, sonra yavasliyor ortalik, sonra dokulenleri topluyorsun teker teker, sonra hicbiri kalmiyor ve aslinda sirf o an icin o kadar dirayetli ictigini anliyorsun, dusunuyosun, cozuyosun, cozemiyosun bi bakmissin sabah olmus yataktan kalkiyorsun ve dusuncelerden eser yok, kafa bile yerinde yok. Besinci gunun sonunda artik hayatla kontak kurmak zorlasiyor. Bol su icildiginden, vucudsa her zaman hazir ve nazir bi agri kesiciyle.
gündüzleri ihmal eden, sade geceleri kendi olabilen korkak insanların durumu. oysa kafanın güzelliği nörotransmitterlerin selametine bırakılmamalı, gece içip aslan kesilenler gündüz felis domesticus oldukça bu memlekette bi bok değişmez.