"her insan hayatının herhangi bir döneminde hemcinsine karşı ilgi besleyebilir. bazıları bunu ifade etmekten çekinmez, bazıları ise homofobikliklerinden dolayı bu dürtüleri bastırır."
bu da size çapa tıpta psikiyatri alanındaki kodoman bi profesörden gelsin.
bahsedildiği gibi cinsel organla oynamak çok ilkel dürtü, direk olarak hemcinsinden hoşlanıp da bunu bastıran insanlar var. çünkü eşcinsel olmaktan korkuyorlar. kadınlar pek korkmuyor aslında da erkeklerde mevcut olan ataerkil yetiştirilmekten süregelen gurur(?) eşcinselliğini ifade edince kadın mısın olum sen gibi gelen tepkileri yüzünden bastırılıyor.
kadınlarda ise eşcinsel olduğunda toplum tarafından daha erkeksi algılandığı için aksine takdir edilebiliyor. bi de lezbiyen porno sektörü var tabi ki, o da erk lere hizmet ettiği için kadın homoseksüeller için için hoşuna bile gidiyor homofobik erkeklerin.
Yani sonuÇ itibariyle her erkek ve dişi de hormonel olarak bi yoğunluk var herkes ne tam erkek ne de kadındır. Seakspeare'in şiirlerinin yarısı erkeğe yarısı kadına yazılmış deniyor.
neden erkeklere indirgendiği anlaşılamayan iddia. üstelik "her" diyerek biraz abartmış. biyolojik olarak doğrusu "insanların çoğu biseksüeldir" olması gerekir. marjinler hariç. şöyle ki; aslında insanlığın çok küçük bir kısmı sadece kendi cinsine ilgi duyar, ille istatistiki olarak resmetmek gerekirse diyelim yüzde beş civarı. kadranın diğer tarafında kalan yüzde beş ise sadece karşı cinse ilgi duyar. geri kalan yüzde doksan için cinsellikte kadın erkek farketmez. elbette toplumun kültürel ve gelenekselci yapıları bu biseksüel çoğunluğu bastırır ve insanlar en azından söylem bazında bir kamptan diğerini seçmeye zorlanır.
demek ki ortada olan hikaye yüzde on'un yüzde doksan üzerindeki tahakkümüdür.