yeni yaptığım bir tespit. istatistiklere göre türk erkeklerinin yüzde 89,11'i ıssız adam filminden sonra içinden "ulan herif aynı ben bak karılara bağlanmıyo." cümlesini kendi kendine söylemiş. bir de bunun kadın versiyonu var (bkz: her kadının kendini ada sanması).
şimdi öyle bir toplumuz ki millet ıssız adam'ı izleyince öf ne büyük aşk be diyor. ulan öyle büyük aşk mı olur? herif pompaladı gitti. 2 ay bile çıkmadılar. sora aynı bizim aşkımız cümlesi gelir. zaten her ilişkide seni seviyorum diyen bir milletten başka ne beklenir.
lan erkekler saçmalamayın siz değil misiniz kız arkadaşını terkedince ulan iyi mi yaptım acaba, dur mesaj mı atsam ne yapsam deyip debelenen, 5 ay ağlayıp sızlanıp sonra gece gizli numaradan arayıp kızın sesini dinleyen. hani nerde ıssız adamlığınız.
kıssadan hisse: kendiniz olun, kimsenin ilişkisine özenmeyin çünkü en güzel ilişki sizin ilişkinizdir. siz kimse değilsiniz, kimse de siz değil. ayrıca ıssız adam olcak ne var ulan, neresi karizma adam gizli gay'in önde gideni.
ayrıca kadınlar siz de filmi izledikten sonra ağlamayın, her ilişki de mazlumu oynayıp ben daha çok sevdim diyorsunuz, asıl çöken hep erkek tarafı oluyor sizin dırdırınızdan.
feysbuk iletilerinden anladığım kadarıyla -çok matah bir hedeymiş gibi- bir o kadar da "ıssız hatun" türetmiş durumdur (utanmadan böle yazmış evet).
uymayın la şunlara.
bizdeki utangaç,darılgan ve hasta erkek bakış açısını yansıttığı için herkesle özdeşleşir bu tip.(ben de onlardan biriyim.)film aslında romantik bir film gibi algılandı ama sosyolojik bir yönünün olduğu da bu kendinden birşeyler bulma durumuyla ortaya çıktı.
halbuki elin amerikalısı öyle mi?hoşlanır,aşık olur gider söyler,'basar gider'!bizde leyla gibi hayal kurarız.