güzel kardeşim cins cins konuşup adamın canını sıkmayın. 2023 türkiye sinde insanlar depremden kurtulup donarak öldüler enkaz altından zamanında müdahale edilemediği için bu duruma allah ın takdiri mi diyeceğiz?
Ülkecek deprem bölgesindeyiz . Yalnız buna rağmen ülkemizde müteahhitlik denen bir kavram var.
Bu kavramdaki kişilerin geneli eğitimsiz ve ahlaksız insanlardan oluşuyor. Tarım arazisine ev yapanı mı dersin, malzemeden çalanı mı yada ev yapsın diye izin vereni mi..
Bu ilk deprem değil ve malesef son deprem de olmayacak.
Ülkecek kötü durumdayız, canımız acıyor.
Yalniz şunu unutmamak gerek. Doğal afet diyip geçiştirmek yerine alınması gereken önlemler yıllardır alınsaydı, işin ehli insanlar, jeologlar az da olsa dinlenseydi bugun yaralarımız bu kadar ağır olmayacaktı.
Umarım bu acı durum bir ders niteliği taşır. Cepleri doldurmak veya görmezlikten gelmek yerine gerekli yerlere sıkı önlemler aldırır ve bir daha böyle bir acı yaşamayız ülkecek.
Özellikle "doğal afet" diyerek başlık açtım.
Bu bir felaket değil bunun felaket olarak adlandırılması bile suçlu arayışının göstergesi.(Bunu romantizm olarak görenler olabilir fakat bu romantizm değil tam tersi gerçekçi bakış. .. Burda kadercilikten söz edilmiyor. Burda bahsedilen Gerçekçi olmak ve gerçekçi önlemler almak)
Gücümüzün yetmediği herşeyi felaket olarak adlandırılıyoruz.(Hatta biz adlandırmıyoruz öyle olması için algı ve kullanım için piyasa yaratanlar oluyor)
Bunu yapanlar ise medya veya benzeri güçleri ellerinde bulunduran bilerek veya bilmeyerek bu şekilde kullanan insanlar.
Öncelikle tekrar tekrar söylüyorum bu bir doğal afet.
insanlık tarihi boyunca bu tür doğal afetler hep olmuş ve olmaya devam edecek....
bu tür doğal afetler sadece yaşadığımız coğrafyada değil her yerde meydana gelmektedir.
Tek ve önemli fark ise yaşadığımız coğrafyada yeterince önlem alınmamış ve planlama yapılmamış vb bir çok eksiklikten kaynaklı daha fazla insanımızın ölümü...
Bu ölümlerin sebebi ise ;(işte bu kısım önemli)...
Buraya o kadar şey sıralanabilir ki....
......
.....
.....
Bu kısımda herkes suçlayıcı davranır.
Kimisi kendi vicdanından kaçmak için suçlar.
Kimisi ise kendi kurtuluşu için suçlar.
Bir de hiç suçlayıcı olmayıp herşeye kader deyip kenara çekilenler var.
Tabı doğal fatler için kader deyip kenara çekilenler yöneticiler ise bu kabul edilemez.
Bir de kader deyip kenara çekilenleri Allaha havale edenler var.
adı üstünde doğal afettir.
adı üstünde de doğa Bilimleri var.
Üniversiteler, enstitüler vb. araştırma kuruluşları buralarda bilimi kullanarak doğayı anlamaya çalışırlar. Topluma Yararlı olabilecek ve gelecekteki tehlikeler hakkında bilgi edinirler ve bunu gerekli mevkilere bildirirler. Görevleri budur ve bu görevlerini de icra ederler.
Eger; doğa bilimlerinin elde ettiği verilerden bir değerlendirme çıkartılmaz ise ve hazırda analizi yapılmış, tehlike alarmları hakkında uyarılara kulak asılmaz ise ve en önemlisi işin başına işi bilen yerine emmioglu getirilirse; işte o zaman suçlu aranır. Bu suçlu olan da önlemi almadığı için gerekli mevki sahibi olan kişidir.
Evet, her önleme karşı can ve mal kaybı yine olabilirdi ama en aza indirgenmiş olurdu.
Önlem alınmadığı için suçlu aramak; afetin doğallığı kadar doğaldır.
doğal afetler insan eliyle yapılmıyor o yüzden gidip de şunun yüzünden bunun yüzünden oldu diyemezsiniz. ancak doğal afetlere karşı önlem alabilecek imkanın ve zamanın varken saçma sapan yatırımlara ve gereksiz kurumlara para harccarsan, yandaşları zengin edeceğim iktidarımı güçlendireceğim diye o parayı hiç edersen ve bir de yıllardır direttiğin başkanlık sistemini getirtip tüm yetkileri kendinde toplarsan işte o zaman seni ister istemez suçlarlar. insanların kafasına gökten taş düşse senden bilirler.
Normal, bu doğa olayını felakete dönüştüren ve suçlu olan bizleriz. Kanunları hazırlayan meclisten başlayıp, uygulamasını takip edecek halka kadar baştan sona hepimiz suçluyuz. Aldığı yanlış kararlarla hatalı olan ülkeyi yönetenler de suçlu.