aslında en iyisini yapan insandır. derdini anlatıyorsun da derman mı oluyorlar, daha çok yaralanıyorsun çoğu zaman. fakat sırf içe atmakta insanı tüketebilir. içinize atmayın, yazın dertlerinizi, atın bir şekilde o mikrobu içinizden.
atmayıp napayım. karşımdakine anlatsam boşver diyor. en nefret ettiğim kelime. neyse takma filan. yahu taktığım için sana aktarıyorum seni değerli kıldığım için. size bu şekilde boş sözler söyleyen insan varsa onu terk edin. çünkü o doğru kişi değildir.
görünürde anlatacak insan çoktur çevresinde belki ama anlayacak kimse bulamamıştır. arkadaşları her akşam farklı bir barda bir iki bira içmeyi sosyallik sanan ve kendisini asosyal olmakla suçlayan ,falan dizide şu oldu, filan dizide bu oldu muhabbetinden öteye gidemeyen, ellerine bir gazete aldıklarında ilk önce magazin sayfasına bakan, ayak üstü kırk çeşit yalan söyleyip ortam değişince düsürtlük ayağına yatan, kafaları sadece ordan burdan hatun düşürmeye çalışan, sadece facebook ve whatsapp için kullandıkları akıllı telefonlarının %1i kadar aklı olmayan insanlardır belkide. hangisiyle oturup ne paylaşabilir ki ? bunlarla derdini paylaşana kadar hepsini içine at daha iyi...
tipik ben, ornek ben. gerci kime anlaticam derdimi? beni benden baskasi dinlemiyor arkadas. dinleyenlerde anliyorum seni demekten oteye gecemiyor
sorun bende mi bilmiyorum ama dert bendedir efendim ama boyle mutluyum hic degilse derdim saglam yerde, onun bunun agzinda degil...
derdi içe atmak ya da dışa haykırmakla hiç bir halt olmuyor. dert yine olduğu gibi duruyor. yapabiliyorsan çözüm üret eğer yapamıyorsan görmezden gel.
ama ne sik yapıyorsan yap sakına dertli görünüpte ne derdin var diye soranlara boş ver deme. Çünkü sen öyle deyince ben ayar oluyorum seninde derdinin de taa amına koymak istiyorum.
bu kişi benimdir sayın sözlük ahalisi. zamanında nasıl da anlatmak isterdim aklıma gelen, beni üzen, beni sevindiren şeyleri. sonra fark ettim ki insanlar zaten öylesine dinliyor beni. anlamadım sonra dertlerimi sorunlarımı. çözebilirsem kendim çözdüm, çözmeyince de boş verdim. ama asla depresif ve üzgün bir insan olmadım. hala yaşıyorum bundan güzel şey mi var?
zamanında anlatmıştır.
anlattıkları kendisine karşı kullanılmıştır.
üzülmüştür. çok üzülmüştür.
insanlara güven problemi vardır.
anlatmak yerine yazıyordur.
belki de derdi, kimseye anlatılmayacak kadar büyüktür ya da derdi kimse tarafından anlaşılmayacak kadar karışık.. o kadar çözümsüz bir dertle de karşısında kişinin, kendini yargılamak dışında başka bişey yapamayacağını bilir.
bazen çevrenizde öyle insanlar vardır ki söylediğiniz şeyi ertesi gün başkasından duyarsınız, hem de tamamen değişmiş şekilde. işte böyle yüzsüz ortamlara bir şekilde girmek zorunda kalmış insanlar en küçük dertlerini bile paylaşmazlar. güven en çabuk yitirilen şeydir sonuçta. tam tersi olarak da bazen dert o kadar büyüktür ki, çaresi yoktur, paylaşmaya gerek duymazsınız, dillendirmek sadece size o derdin varlığını hatırlatır, üzer.
kendisine zarar veren insandır. diğer insanlar kahkaha atarken, sohbet ederken, sevişirken, flört ederken, eğlenirken sorunlarını tek başına göğüslemeye çalışır. içine attıkça öfke ve üzüntü birikecek, onu ruhsal ve fiziksel açıdan yorup tüketecektir.
bu yüzden hatalıdır.
belkide anlatığında karşısındaki için aslında hiçte değerli olmadığını farkındadır yada bir dert varsa o anlatılmak için değil çözülmek için vardır anlayışını benimsiyordur.