garip bir kız türüdür. bu garip tür hakkında gözlemlerim şunlardır efenim:
-tüm gün okulda kafayı masaya koyup bir şeyler yazarlar. acaba sevgilisi terk etti de onun adını mı yazıyor diye bakarsınız, kendi adını yazıyordur.
-mutsuzluktan zevk alıyordur efenim. kendi kendine problemler çıkarıyordur. her şey yolunda gitse bile "bi derdim bile yok lan şu dünyada" diyerek psikopatlığın sınırlarını zorlarlar.
-asosyaldirler. kendileri gibi garip bir kaç arkadaş bulur ve onlarla takılırlar.
-çirkindirler genelde. güzelleri ise sürekli ilgi ister. her saniye onunla ilgilenmeyen sevgili ile de sürekli kavga eder ve ilişkilerde pek güzel gitmez.
-bazen sebepsiz yere ağlarlar, durup dururken. neyi olduğu sorulduğunda ise asla cevap vermezler. çünkü yoktur bir şeyi efenim, yoktur.
Sürekli türk sanat müziği şarkıları dinleyen. Özellikle hüzzam ve saba makamlarını seven. Sürekli aşk acısı çektiğini söyleyen ama aslında bundan bir nevi zevk alan kız. *
bu tür kişiler hayattan kopukturlar . aslında dert ettikleri şeyler genelde sevgili olaylarıdır . hayat sadece sevgili midir? tabi olacaktır ama doğru zamanı beklemek gerekir .artık sevgili düşünme yaşı neredeyse 11 e indi belki de daha düşük de olabilir .daha sevginin ne demek olduğunu bilmeden bir insana sen seviyorum demek çok tuhaf .seni seviyorum kelimesi ne kadar değerlidir aslında .bunu doğru kişiye söylemek daha güzel olmaz mı? sevginizi kirletmeyin yoksa hep siz üzülürsünüz. hayatın ipini asla bırakmayın . insanlar binbir çeşittir . insan çözülemeyen bir varlıktır . ve kimin ne düşündüğünü bilemezsin onun için çok büyük bir meseledir , senin için kolay . ama yine de her insanın bir derdi vardır . bu dertlerinde bir çözümü vardır sen.(uludağ sözlük )
eğer sevgili ise insana hayatı zehir eder. sabah arar gözleri yaşlı hıçkara hıçkıra. öğlen arar ağlak. akşam ağlar zırıldak. gece yatırmaz ağlamaktan olur helak. tiz yol verile...
tipik ergenismus tripleri...
ama bu triplere girmek için de illa ergen olmak gerekmez. hayat ne tuhaf hadi bunalıma girelim, sevgiliden ayrıldık hadi bunalıma girelim, 4 saat önce annemin yanındaydım ama şimdi okuduğum şehire geldim napıcam lan ben en iyisi bunalıma girelim, zart bunalım zurt bunalım... yıllar sonra 40ıma geldim hayatım bunalıma girmekle geçti der ve gene bunalıma girer bizim kız. ayhhhhhhh!! hayat güzel, gez, toz, eğlen, coş diyorum buradan kendilerine!
bir uçak yolculuğu;
+canım hiç türbülansa girdiniz mi?
-ah zübükcan yaa hiç çıkmadık ki nedir benim bu talihsizliğim?
çok basit bir anlatım her daim türbülansta sarsıntıda olan bir kızdır.
aşk acısı çeker, sınavları çoktur, arkadaşıyla küsmüştür, her kötü olay bu kızların başına gelir zaten. hadi acıdınız kıza, yazıktır dediniz, gel konuşalım buluşalım falan demeyin, pişman olursunuz. mızıldanır, ağlar, sızlar, "hep benim mi başıma geliyooo, bıktıııımm, yeteeeerr" nidalarıyla konuşmasından size de bi bunalım çöker. "tamam canım, olsun, geçer, hayat bu" diye sözde tesellinizin hiç faydası olmaz, uğraşmayın. yesin çikolatayı, düzelir. *
önce marjinal olmayı siyah giymek sanır bu modeller, ardından bakar ki yetmiyor siyah giyinmek birde buna depresif olmayı eklerler. siyah kalem kırmızı ruj hafif paspal takılır, somurtuk gothic bir i dont give a f*ck ifadesi ekler yüzüne. sevgili edindiğinde bu tiplerle bi anda kalkar gider yanından şaşırma gelir geri sonra. gül alırsın ona verirsin yemeye kalkar ( yaşanmıştır) vs. neden bu kadar uç noktada olduğunu kanıtlamaya çalışır insan, halbuki sade olmak; herkesin ilk sevgilisine benzeyen bir yüze sahip olmak daha bir çekici değil mi ?
edit : imla