biten cümlenin sonuna tek nokta mı * üç nokta mı * koyacağına karar veremeyen yazar modelidir..ya da benim yaptığım gibi, sadece alışkanlıktan yapılabilme ihtimali de vardır tabi.. *
ilk entryimden bu yana her zaman yaptığım türk diline kazandırılması gereken bir noktalama işareti.cümlenin hakimiyetini yazana değil de okuyana bırakmak ve onun hayal gücünü zorlamasını sağlamak için birebir bir işaret. tanımı da şöyle olabilir:bu noktalamadan sonra cümlenin bitip bitmediğini kimse bilmemektedir.noktayı yada üç noktayı siz koyacaksınız..*
kendine ait bir tarz oluşturmak isteyenler tarafından yapılan eylem. dilbilgisiyle filan alakası yoktur. genel olarak yanlış bi şey yani, daha neyini savunuyorsun? ben böyleyim, ben bunu seviyorum desene...
nokta ile üç noktanın arasında sıkışmış, bunalmış, depresif haller takınan bir noktalama işareti olan iki noktayı sevip sayan, onu kendisiyle bütünleştirme çabasında olan hatta ve hatta bütünleştirmiş olan yazardır.
arasıra gözdağı verilmek için midir bilinmez, iki nokta koyması sebebiyle entryleri silinen yazardır.. iki noktayı sevmektedir, üç nokta fazlaca belirsizlik getirmektedir cümleye tek nokta fazlaca kesinlik.. yazarımız* bundan kaçmaktadır.. ayrıca el alışkanlığıdır bu durum yazarda.. kendisi akademik raporlar hazırlarken iki nokta koyamayacağından, noktadan sonra iki boşluk bırakır, hastadır yani bir manada*.. ama o kendisini öyle sevmektedir, en azından sözlükte gönlünce iki noktalamak istemektedir, daha samimi bulmaktadır, mani olunmasındır..
''ben karizmatiğim.. cümlelerin sonunu da tamamlıyamıyom çünkü hayat çok acayip ve dertliyim; ama üç nokta da çok oluyo yoruluyom..'' diyen kimselerdir. oysa tdk imla kılavuzunda 'uyarı! türkçede iki nokta yanyana gelmez.' şeklinde bir ibare mevcuttur, duyrulur.
edebi açıdan bakarsak: hayatına gönderme yapan yazar olabilir; tek nokta koyup kesin sonlar vermek istemeyen, üç nokta koyup sonrasını bilinmezliğe veya geniş zamana bırakmak istemeyen, bu nedenle iki nokta koyup hep bir şans daha veren ve üçüncü noktayı elinde bulunduran kişidir. bu kişiler vakti zamanında çok virgüller, noktalı virgüller kullanmış ve lakin çözüm bulamamış, ancak yine de nokta koyamayacak kadar çok sevmiş kişilerdir.. zordur bunların işleri..
edebiyatı bir kenara atarsak: %99 u alışkanlıktan yapıyordur efendim.. başka açıklamalar bulmaya çalışmak yersizdir.
o tek nokta koymaz çünkü sözü bitirmek istemez, o üç nokta da kullanmaz çünkü ne kadar uzatırsa uzatsın tam olarak anlatamaz derdini. o sadece sizin anlamanızı ister, çoğu zaman dokunaklı sözler söyleyen küskün şairlere aittir o iki noktalar. örneğin "ben ağlayamazsam gücenme ne olur gözlerim bitti" cümlesi ne tek noktayla, ne de üç noktayla anlatılbilecek bir cümledir.burda devreye sizin girmeniz gerekir çünkü o noktaların biri yazana diğeri ise okuyana aittir.