tam 11 yıldır cumaya, bayram namazına gittiğimizde belkide yanınızda oturanın sizi fişlemek için görevli bir asker olduğunu, cebinde bir ses kayıt cihazı taşıdığını öğrenmemizi sağlamış haber başlığı.
Türk silahlı kuvvetleri, 28 şubat 1997 de alınan kararla oluşturulan, batı çalışma grubu(bçg) isimli örgüt vasıtasıyla tüm askeri birliklere gizli ibareyle gönderdiği emirle, bölgelerinde bulunan camilerde toplu namazların takip edilerek imam, cemaat ve hutbeler hakkında rapor tutulmasını istemiş.
Pkk nın neden bitirilemediği şimdi daha iyi anlaşılıyor sanırım.Düşünün tam 80 bin cami var ve maaşını cebimizden verdiğimiz 80 bin subay/astsubay bizi korumak pkk ile savaşmak yerine hacı mustafa amcayı, berber cevdet'i, laz imam'ı fişlemekle meşgulmuş.Belkide yanına otuduğunuz ve muhabbet esnasında ismini söylediğiniz iyi giyimli traşı düzgün adam sizin adınızı raporuna yazdı ve şuan genelkurmayı tozlu raflarında bir dosyada sizin siminizde yer alıyor.
işin en güzel tarafı ne biliyormusunuz bu uygulamaya son verilmiş değil hala devam ediliyor, bu cuma namaza gittiğinizde etrafınıza şöyle bir göz gezdirin ve ajanı tahmin etmeye çalışın ama sakın tanımadığınız adamlarla konuşmayın!
türkiye'de 72 binin üzerinde cami olduğu düşünülürse kanıtlanması biraz zor olan bir "iddiadır".
eğer gerçek olsaydı işsizlik diye bir sorunumuzun kalmaması gerekirdi.
bu irticacı basında işin bokunu çıkarttı artık hayali kaynaklar göstererek istedikleri gibi her yere saldırıyorlar. sözlükte de bu tür yüksek zekalıların olması güzel eğlence çıkıyor bakıp bakıp gülüyoruz böyle saçma şeyleri ciddiye aldıkları için.
hadi bir fikir atıyorsunuz ortaya tamam da.bunu pkk nın bitirilememesi ile birleştirip,çirkinleşiyorsunuz ya.o yüzden fazla birşey söylememe gerek kalmıyor herşeyiniz alenen ortada çünkü.birincisi camiye giden değil,cemaatçi,tarikatçi,antilaik yapılara giden kişiler fişlenir,fişlenmesi gerekir.ikincisi,ordunun ve ya istihbaratın rapor hazırlaması için içeriye adam sokmasına gerek bile yoktur,daha farklı yöntemler vardır,çünkü;mesela evinizde konuşmanızın pencerenizde yarattığı titreşimden bile ne konuştuğunuz gerçek zamanlı olarak dinlenebilir.bunu ben bile biliyorsam düşünün haberalma birimlerinin daha ne gibi teknolojik artıları var.üçüncüsü ajanı tahmin etmek gibi çok üstün meziyetleri olan arkadaş.nasıl tahmin ediceksin ajanı,sana bi köşede allı pullu görev kimliğini mi gösterecek adam.yoksa vaaz sırasında adamın ses kayıt cihazına mı dikkat ediyorsun,tabi eğer kullanıyorsa.yavaş tahmin ette yanılma.bu gibi saçmalıklarla nereye varılmaya çalışılıyor anlamıyorum ki.daha doğrusu çok iyi anlıyorum da,anlamak istemiyorum.