her beyin yıkanmak için vardır

entry1 galeri0
    1.
  1. kişi ilk olarak ailesinden öğretim alır. aile o kadar önemlidir ki bireyin geleceğinde nasıl bir insan olacağı konusunda aile onu şekillendirir, genel hatlarıyla şekillendiremese bile mutlaka bir iz bırakır. daha sonra birey toplum denilen kavramla yaşamaya başlar, onunla dönüşür ve dönüştürür. alınan eğitim, arkadaş çevresi, öğretmenlerinin siyasi veya ideolojik tutumları bireyi dönüştürür. her anne ya da baba çocuğunun kendisine benzemesini ister. dolayısıyla ilk çatışma ailede başlar. toplumun(çevrenin) istediği biri olmak mı, yoksa ailenin istediği gibi biri olmak mı? toplumdan dışlanmayı göze alamayan birey, aileden dışlanmayı göze alabilir. çünkü ailedir neticede. annesine babasına nazını geçirebilir. ancak, insan ergenlik dönemini atlatınca onu meydana getiren değerleri, kendini tanımak ister. kişilik kavramı oluşuncaya kadar kişiye öğretilen değerler, verilen eğitim ona hep yeni şeyler katar. ancak burada bir durum vardır, birey başkaları tarafından zehirlenmiştir.

    toplumdaki birçok tartışmanın özü aslında bu gerçekliği yansıtır. mesela 4+4+4 sistemi. bu sistem çocuğunu dindar olarak yetiştirmeye çalışan ailelere ve hükümete müthiş bir ideolojik destek sağlamaktadır. küçücük çocuğun beyni dini bilgilerle doldurulmamalıdır bu gericiliktir diyenler ise çocuklarının kafalarını başka şeylerle doldurmak istemektedirler. burada korkunç bir durum söz konusudur. her siyasi, kendi düşüncelerine uygun bir ideoloji izler ve çocukların beynini bunlarla yıkar(tek parti dönemi müfredatında olduğu gibi).

    günün birinde baba olursam kendim gibi bir çocuk isteyeceğim. çocuğa her yolu öğretip ona seçme özgürlüğü tanımak istemeyeceğim. çünkü onu kaybetmekten korkacağım, benim gibi düşünmemesinden korkacağım. onun beni dinlemesi için onun gözünde saygın olmaya çalışacağım. ve onun beynini yıkamak için elimden geleni yapacağım ne yazık ki...

    ve siyasilere gelecek olursak, çocukların beyinlerini kendi düşünceleriyle yıkamak için ellerini ovuşturarak sırada bekliyorlar.

    buradaki beyin yıkama kavramı, beynin bir şeylerle dolması anlamındadır. şüphesiz kötü bir inziva da uyandırmaktadır ve uyandırmalıdır da... çünkü bizim yıkanmış beyinlere değil, özgür düşünebilen, sorgulayabilen insanlara ihtiyacımız var. beynini birtakım şeylerle yıkamış ve bundan da mutluluk duyan bireylere de saygı duyuyorum. kendi beyni kendi kararı.

    burada dikkat çekmeye çalışmak istediğim konu, bize öğretilen her şeyi sorgusuz sualsiz kabul etmemiz. halbuki her birey her şeyi sorgulamalı ve kendine cevap aramalıdır. bunda şüphesiz dış çevrenin katkısı olacaktır ama kendi düşünceleriyle bunları yoğurmalıdır kişi. ve son olarak, karşımıza çıkan soru şudur; "birey kendi mi olacak, yoksa başkalarının istediği biri mi olacak?" kendi hayatının öznesi olabilen insanlara ne mutlu.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük