ülkemizde açlıkla mücadele eden, sokaklarda 1 dilim ekmek için çöpleri karıştıran, çeşitli hastalıklardan ölen insanlar varken; neden taa afrika'ya elimizi uzatıyoz acaba elimizi?
tıpkı, her derdimiz bitti; filistin'e yardıma koşmak; orta doğu'yu adam etmek rolü gibi.
ulan önce 3-5 kuruş ile kendi ülkendeki açları toparla; ondan sonra afrika'lı insanlara yardım edersin.
önce kendi kapımızın önünü süpürmeliyiz.
ha bunu söyledik diye gaddar da olduk ama, bu düşünen insanlar da var; onların sesini biri duyurmalıydı. vurun kahpeye.
kısmen katıldığım ama toplamda katılamadığım önerme.
her açı, dünya üzerinde tek bir aç kalmayıncya kadar doyuramayan insanlık, insanlık olamaz.
gelelim şimdi meselenin realitelerine.
1- kimse aç doyurma peşinde değil zaten.
2- mevcut yükselen trendi ile somali ve afrika konusu, tıpkı zamanında filistin de olduğu gibi hükümetin popülarite oyuncağı.
3- somali konusunda türk milletinin duyarlı davranacağını sezen belli odaklar bu işten inanılmaz rant sağlayabilir.
4- küresel ekonomi eli ile yaratılan bu drama küresel ekonomi dur demedikçe türkiye nin ve türk milletinin dur demesi zaten mümkün değil.
5- somali müslüman gerilla hareketinin de sonsuz payı olan dramları durdurmak adına müslümanlık adına savaştığını iddia eden bu teröristlere ne hükümetimizden ne de dünyadan tepki gösteren, one minute diyende yok zaten.
6- somali de zaten müdahale zamanı çoktan geçti. otuz bine yakın bebek zaten öldü.
-ülkemizde çöpten ekmek arayanlar var ama aradıkları ekmeği bulabiliyorlar çünkü çöplerimiz yemek dolu.ama afrika da çöpler bile boş.
-ülkemizde komşuna gitsen yemek bulabilirsin.afrika da komşular bile ölmek üzere.bir sürü sığınma evi dernek var.afrika da dernek kuracak insanlar bile ölüyor.
-türkiye de camiye gitsen kullanma ve içme suyu bulabilirsin ama afrika da göz pınarları bile kurumuş.
-türkiye de sağlık kuruluşları ,doktorlar var, afrika da doktor da yok ilaç da yok.
-ve en önemlisi afrika da her 6 dakikada bir çocuk ölüyor.
-senin komşu çocuğun açlıktan ölürken ama benim oğlum daha pastasını yemedi diye mi düşünürsün.
-eğer böyle düşünürsen afrikalıdan önce asıl sen ölmüşsün.sana hangi numaradan sms atalım söyle.
her ramazanda insanların din yönünden duygusal olduğu anda afrikadaki sefillik içerisinde yaşayan çocukların bi kaçtane acınacak fotosunu koyup bilmem kaça mesaj gönderin muhabbeti olduça fazladır. yanlışmıdır bence yanlıştır. ülkemizde aç yokmu? soruyorum yoksa eğer yardım edelim tamam. bu işler öle askerlere sopayla girişip mağdurumda mağdurum demeye benzemiyor. ne garipki çoğu insan bu sölediğim fotoları bakıp bi garip olup bütün dertlerini kederlerini unutup afrikayı düşünmeye başlıyorlar. tamam yardım iyi bişe bende farkındayım ama bi kendine bak be kardeşim. yazık yazık. şurda milletten dilensem bedava eğitim için para toplayalım her ilçeye dersaneye benzer bişe açalım çocularımızın eğitimi için milyarlar vermeyelim desem kimse takmaz beni. ama desem ki afrikadakiler aç bilmem onlara yardım edelim yok filistin müslüman yardım edelim falan beni omuzlarına alırlar.
komşusu açken tok yatan bizden değildir der hadisi şerif. tok yatıp komşusunu gözetmeyen bir de utanmayıp bunu dillendiren, diğer yardımların da önünü kesmeye çalışan insan çığırışı.
"bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılar", yalnızca kendilerine ait kısmın tehlike dışında olmasını önemserler ve dışarıda olup bitenlere dikkat kesilmekten acizdirler. "öncelikler" tehlikenin boyutuna göre belirlenir.
şehitlerimize allahtan rahmet diliyoruz ancak ikisi çok farklı. şehidimize üzüleceğiz diye bu insanları görmezden mi geleceğiz? ya da her ülkede azıcık da olsa bulunan yoksulluk belirtileri bizde de var diye afrika'daki kıtlığa göz mü yumacağız?
haklı gibi görünebilir. elbette kendi ülkendeki insanların karnını doyurmadan, afrika'ya yardım etmek biraz garip gibi görünebilir; ancak afrika'da "açlıktan ölmek" deyiminin gerçekleştiğini de unutmamak gerek.
tabi, afrika'ya gerçek yardım turkcell'e atılan kısa mesajlar ile yapılan yardım değildir. en basitinden gsm şirketlerinin yüzde otuz o mesajlardan pay alması kapitalizmin insanın dirisinden de, ölüsünden de, can çekişeninden de nasıl kâr ettiğinin göstergesidir. mümkün olsa da gidip herkes kendi yardımını kendi yapabilse o zaman afrika'ya yardım etmiş olursunuz. mesaj atarak değil.
bu 'aç doyurma' işinin aslında tam manasıyla o insanları düşünerek yapılmadığını düşünen biri olarak destekleyeceğim bir söylem. zira amacın bu mübarek ramazan ayında çoşan uhrevi açlığımızı doyurma girişimi olarak görmekteyim. yani ben elimdeki ekmekten bir parça böleyim diğerleri için böylece kimse bana 'bak sen dünyada kötü şeyler oluyorken bir şey yapmadın' demesin, yani bir çeşit rahatlama ve kendini kandırma girişimi.
aksi halde yaşadığım yeri yani bu ülkeyi hiçbirimizin yeterince anlayamadığı kanısına varacağım, bu aç'lara ya da öteki'lere olan sevgi, vicdan, höşgörü ve empati hep vardı da biz neden göremedik.
insan her ortamda ve her koşulda vahşi yüzünü yansıtabildiği ölçüde yine insanlığı yok etmek için çabalar. bu afrika'da, orta doğu'da, avrupa'da dünyanın her yerinde insan'ın olduğu her yerde aynı. avrupa orta çağda kendi insanına yaptığı vahşeti bugün sömürdüğü ülkelerde sürdürüyor. amerika'nın her yıl vahşice katlettiği insanların sayısı yüz'ün altına düşünce haber niteliği dahi taşımıyor. afrika'da aç yaşayan, açlıktan ölen insanların dirilişini engelleyenler yine afrikalılar. kısacası insan dünyanın en vahşi varlığı. şimdilik rahat gibi görünüyoruz ancak salyaları akarak gözünü üzerimize dikmiş sırtlanlar var. cahilleştikçe toplumumuz sırtlanlar biraz daha yaklaşıyor.
afrikadaki olay algılayamamış yazar cümlesi. ülkendeki insanlar sokağa çıksa su bulabilirler ama o insanlar onu bile bulamayacak durumdalar. mevzu kuraklık. sen ülkendeki açı yine doyur ama onları da doyur ya da doyurma. insanlık ve paylaşım önemlidir.
işte böyle aptalca düşünen insanlar yüzünden afrikada açlık var. çok şükür türkiyede aç insan yok artık hatta bolluktan dolayı israfa bile başladı insanlar. ama afrikada bir sürü insan sadece açlıktan ölüyor bunu görmezden gelmek için insanlıktan çıkmış olmak lazımdır. tamam yardım etme ama yardıma da engel olma be kardeşim.
bizim ülkemizde dakikada kaç kişi açlıktan ölüyor. kaç aile sevdiklerini açlık yüzünden kaybediyor. ülkemizde aç yok demiyorum. ama açlık sınırının altında insan yoktur. bu mübarek günlerde yardımın kimseye zararı yoktur.
aynı şey abd için de söylenebilir. o kadar homeless var. ne işin var ırak ta denilebilir. aynı soruyu 16.asırdaki türkiye için söyleyebiliriz. anadolu da o kadar aç var, ne işin var macar ovalarında diye. halbuki büyük devlet varlığını dış dünyadaki etkisiyle hissettirir.
insanlık düşmanı tespittir. evet açlar var hem de nefsi açlar var. yer yer doymazlar. asla tatmin olmazlar her hayra ve yardıma engel olurlar. türkiye'deki açlığın sebebi gelir dağılım adaletsizliğidir. aç gözlü hayvanlar yüzündendir. zaten afrikayı doyuracak feraset olsa kendi açlarımızı da doyuracak adaletimiz olurdu. belki yardım ede ede kalplerimizdeki kara noktalar gider de kendimizi buluruz. allah da bu millete yerden gökten rızık yağdırır, adaletli yöneticiler gönderir. evet bir afrika kaldı. onu doyurmak kendimizi doyurmaktır.
--spoiler--
her biri için onu önünden ve arkasından izleyen gözcüler vardır ki, kendisini allah'ın emrine bağlı olarak koruyup denetlerler. gerçek şu ki allah, bir toplumun mâruz kaldığı şeyleri, onlar, birey olarak içlerindekini/birey olarak kendilerine ilişkin olanı değiştirmedikçe, değiştirmez. allah bir topluma bir perişanlık dileyince de artık onu geri çevirecek bir güç yoktur. ve onlar için allah'ın berisinden koruyucu bir dost da olamaz. (rad suresi 11. ayet)