aydın kişi sadece siyasi kimliğiyle ülkeyi yönlendirmez. ülkeye diğer konularda da faydası dokunandır aydın. kültürel, ilmi, dini vs... kısacası aydın sağcı yada solcu olmak zorunda olmayandır. inandığı değerleri sonuna kadar savunmalı. ama körü körüne bağlanıp laf- ı güzafla değil, daha çok okuyarak, daha çok araştırarak bunu ifade edebilendir.
"sol" kavramına halkçılık olgusunu yüklenmesi fransız parlamentosunda halk diye adlandırılan işçi, köylü vb. kesimin sol tarafa oturmasıyla başlamıştır. bu bağlamda baktığımız vakit aydinlarin görevi halki bilinçlendirmek olduğu için, aydinlara solcu diyebiliriz.
fakat, olayın tarihsel, politik ve ekonomik boyutları göz önüne alındığı zaman her halkçı aydın sol görüşlü olmayabilir. ülkede sınıf savaşımını desteklemeyen bir rejim hakimse, bu o ülkenin ve aydınlarının halkçı olmadığını göstermez, aksine ülkenin refahı sağlanabiliyor ve bu iş hiçbir toplumu sömürmeden gerçekleştirilebiliyorsa sol teoriye karşı bir antitez doğmuş demektir.
aydın kişilerin dine diyanete uzak olması gerektiği gibi bir kanı vardır toplumda. bu durum, cumhuriyetin kurulması sürecinde eskiye dair, dolayısıyla dine dair ne varsa kötülenmesinin bir neticesidir. o dönemde dine dair unsurlar gericilikle eşdeğer görülmekteydi.
o konjonktürde yeni bir devlet düzeni kuruyor olmanın getirdiği bir mecburiyetti belki de bu. zira halkın cumhuriyeti benimsemesi ve de yönünü doğudan batıya çevirmesi için kendi tarihinden uzaklaşması gerekmekteydi.
fakat günümüzde yeni devlet düzeni herkes tarafından benimsenmiştir, dolayısıyla hiçbir kesimin kötülenmesine gerek bulunmamaktadır. hal böyle olunca türk toplumu hiçbir yönlendirme ve etki olmadan kendi içinden (hangi ideolojiden olduğu önemli olmaksızın) aydınlarını çıkarabilmektedir.
eşitlik, özgürlük, insan haklarına saygı dinin yasakladığı kavramlar mıdır?
ayrıca eşitlik, özgürlük, adalet gibi klişe kavramların müdavimi olmak aydın olmak için gerek ve yeter kriterler midir?
eşitlik, özgürlük, insan haklarına saygı sadece solcuların eşitliğini, özgürlüğünü, haklarını savunmak mıdır?
ah ah, aydın olmanın kriterlerini yine solcular belirlemiş olmalı!
çok severler böyle dindarlara "dogmatiksiniz!" deyip, kendi kalıplarına hapsolmayı..
bakıyorum ki solcu olmak hala din deyince cennet-cehennem-huri üçgeninin içine tıkılıp kalmak, klişe kavramları aydınlık için kriter haline getiren kalıpları savunmak oluyor.
öyleyse bir sağcıdan aydın olmaz çünkü bunu da ezberlemişler ve bildik gerekçelerle tezlerini güçlendirmeye devam edecekler.
hz mevlana'yı, yunus emre'yi hatırlatıp eşitlik, özgürlük, insan hakları mı demiştiniz diye sormaya ar ederim.