nedeni asla bilinmeyecek bir durum olup,günümüz çağının hastalığıdır diyebilirim.herşey yolundadır,sağlıklısınızdır,işiniz/okulunuz iyi gitmektedir,sevgiliniz ve ailenizle aranız gayet iyidir,kendinize yetecek bir gelire sahipsinizdir ancak tüm bunlara rağmen mutsuzluk peşinizi bırakmaz.çünkü siz hep mutsuzsunuzdur.
Şükürsüzlüğün alametidir hiç etrafına bakmaz hiç görmez insanları kaybolmuştur kendi içinde şöyle bir silkelenip etrafına bakması ve acilen alnını secdeye koyması gereken insandır.
çok garip fakat sıkça karşılaşılan bir durumdur bu. bu tarz insanlardaki genel sorun yetinmeyi bilmemek ya da nelere sahip olduklarını görememekle alakalıdır. mutsuz olmayı severler aslında alışkanlık haline getirmişlerdir. nasılsın dersin öyle bir cevap veriri ki o anda sen de bitersin. neden yaşyrum oğlum ben a..na koyayım ben böle hayatın der aslında çok çok memnun olduğun hayatından bir anda soğursun ve kendi hayatını sorgulamaya başlarsın. tehlikelidir her zaman mutsuz olan insan. her zaman mutsuz olan ve mutsuz eden insandır bunlar.
normaldir. çünkü insanlar öncelikle kötü bir şey yaşayarak mutsuz olmalıdır ki mutluluğun değerini bilebilsin. her şeyi yolunda giden bu arkadaş mutluluğun değerini yitirmiştir an itibariyle. an itibariyle, çünkü çok yakında kötü bir şey yaşayacak ve onu atlatınca haline şükredip tekrar mutluluğu yakalayacaktır, bu bir döngüdür efendim.
sadece bir amerikalının yadırgadığı durum. mutsuzluk sanıldığının aksine insanı köreltmez, onu bir şeyler yapmaya iter. ben ''mutsuz insan endüstriyel bir hayvandır.'' demiyorum yanlış anlaşılmasın. mutsuzluk, mutluluğun karşılığıdır, unutulmasın ki evren zıtlıklar üzerine kurulmuş bir dengeye sahiptir. mutsuzluğu engelleyecek bir ilaç bulurlarsa eminim bu dünyanın sonu olur. dediğim gibi mutsuzluk sadece amerikalılarda bir hastalık, orda hastalık olarak yorumlanıyor. yeryüzünde refah düzeyi en yüksek ülke olsa da iyi sosyologlara ihtiyaçları var. amerika dan dönüş yapan öğrenci arkadaşların amerikanın mutsuzluğundan kesinlikle etkilendiklerini düşünüyorum. bizim toplumumuz mutsuzluk toplumu, küçük şeylerin sevindirdiği bir toplum, binlerce yıllık kültür ve medeniyetimiz olmasıyla alakası olabilir. çünkü amerikalıların henüz çok üzülecekleri bir şey yok, onlar gerçekten dert sahibi olana kadar ''mutsuzluk'' amerikadan vize alamayacak.
sezilen bir terslik vardır yakın zamanda o tersliğin ne olduğu ortaya çıkacaktır. eğer herşey yolunda olsaydı mutsuz olunmazdı yakın zamanda o mutsuzluğun kaynağı olan terslik ortaya çıkar. *
nedeni bilinen durumdur. hersey yolundaysa mutlu olunur ancak huzurlu olunamaz. "ya mutluluk bozulursa" diye dusunulur, huzursuzluk baslar ve bu mutsuzluga donusur.
dünyada olan biten ibret-i alem haberlerinden, bilgisi olmayan ve doyumsuz kişilerin sık sık yaşadığı, gereksiz bunalım takılmasına sebep olan durumdur.
mutsuzluk acıyı beraberinde getirir. mutsuz olan insan olumsuz duygular içinde kıvranır, yaptıklarından tat alamaz, acı çeker. çağımızın dramlarından biridir artık hiçbir şey hissedememek, hayatın boş ve anlamsız gelmesi. insanlar okadar meşgullerdir ki saplantılı, paranoyak bir hayatla, yaşadıklarını bile hissedemezler. sadece acı çekerek var oldukalarını hissedebilecek kadar hastalıklıyken, onlar da bir an olsun hayatı hissedebilmek için şartlı refleks ile acıya yönelirler. Etraflarındaki her olayın yolunda olmasına rağmen mutsuz hissederler böylece yaşamları boyunca.