hayatı, birilerinin nasihatlarını, önerilerini duyarak öğrenmeyen ; düşse de, kalksa da, inişleri, çıkışları tek başına eliyle kazıyarak öğrenip büyüyerek, bugünlerine gelen ve artık ileride neyi, nasıl, nerede, kimle, ne amaçla, ne gibi sonuçlarla gerçekleşetireceğinin değerlendirmesini kendisini yapabilen biri haline gelmesine sebep olur. elbette ki kötü şeyler de yaşanacak bu aşamaya gelene kadar, fakat her iyi olay için bir takım şeylerden feragat etmek gerekir.
bir zamanlar bir film düşlerdim. çocuk 25 yaşına kadar monoton bir hayat yaşar. 26 yaşına girdiği an hayatında yaşayabileceği herşeyi(süper kariyer, zenginlik, yakınlarını kaybetme, evlenme, çocuk yapma, vb..) yaşar sonrada doğumgününde ölürdü. güzel fikir gibi gelmişti o zamnlarda unuttum gitti. iş bu başlığı görünce de tekrar canlandı kafamda.
ince eleyip sık dokumasına neden olur birçok şey için. temkinli davranır, insan sarrafıdır. hemen hemen her konuda bilgilidir. neyi nezaman yapacağını çok iyi bilir. kötü yanları vardır ki, kendi neslinin çok önündedir, onlarla olurken yabancı hisseder kendini.birçok insanın hayalini, korkusunu yaşamıştır o insan ve heyecan, korku nedir unutmuştur hepsini. zevk almak, heyecanlanmak zordur onun için, basit gelir her şey...
ilerleyen yaşlarda gençliğin aranmasına sebebiyet verme ihtimali bulunandır. profesyonellikten ileri gelebilendir, rekabetin, disiplinin ağır basmasıdır, 3 saatte koca bir hayatın akışını etkileyebilecek sınavlarda. elbette, daha küçücük yaşlarda, eve katkıda bulunmak için ayakkabı boyacılığı, simitçilik ya da başka işler yapmak, sokakları ve insanları teker teker tanımaktır.