beklenendir.
biliyorum ki kliması olmayan sauna kıvamındaki evinizde mütemadiyen sıvı kaybediyor, abuk subuk sitelere giriyor, yoldan geçen kızları kesiyorsunuz şu sıralar. mevcudiyetinizi anlamlandırmak için bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama muktedir olamıyorsunuz. sera etkisi var, fakirliğin etkisi var...canınız sıkılıyor biliyorum. bazılarınızın canhıraş çığlıkları kulaklarımda yankılanıyor. kendinizi inci tanesi sandığınız o günleri ancak dikiz aynasında görebiliyorsunuz. kiminiz yalnızlığın en kalabalık duygu olduğunu keşfetmiş. bu yüzden hep metrodaki, otobüsteki kızla uğraşıyorsunuz. çünkü kalabalık size yalnız olduğunuzu hatırlatıyor.
masallarda yaşıyorsunuz. matrix sanıyorsunuz bu alemi. o lanet olasıca beyniniz bir gün düşünmekten şişip patlayacak. kendinizi heder ediyorsunuz . fakirliğin ve cinsellik tabusunun çakralarınızı tıkadığını biliyorum. umutsuzluğunuzdan gençlik dizileri , kahramanlık filmleri izliyorsunuz. beş para etmez şarkıcıların posterlerini duvarlarınıza asıyorsunuz. iyi bir işi, güzel bir karısı olan ve gülümseyen herkes sizi korkutuyor. çünkü onların yanında aşağılık biri gibi hissediyorsunuz kendinizi.
sözlükte yazmaktan başka hiçbir ortak noktamız yok sizinle, olamaz da. buna rağmen korkularınızı, mutluluk kaynaklarınızı biliyorum. neyi beklediğinizi de biliyorum. ona ulaşmak için çabalamıyorsunuz , sadece bekliyorsunuz. "her şeyi bir anda değiştirecek şey"i bekliyorsunuz. gelir mi bilmiyorum ama bu şartlarda hayatta kalabilmeniz bile benim için takdire şayan bir durum zaten.
kişinin kendisi tabii ki.
sen istemedikten sonra bir şeyler değişsin?
inanır mısın paranın, aşkın, dostluğun etkili olacağına.
istemek önemli, senin istemen.
sonra gerisi gelir zaten.
ilk önce her şey ağır çekimde hareket ediyormuş gibi gelecek. belki de zaman duracak. sonra zaman o kadar hızlı geçecek, o kadar hızlı geçecek ki hiçbir şey anlamayacaksınız.