konuyu şöyle toparlıyorum; (özellikle kafakoparanus adlı şahsiyete cevaben)
18 mayıs 1919 günü memlekette bir referandum olsa ve denilse ki;
efendiler, ülke işgal altında. referanduma gidiyoruz. akıbetimizi nasıl olmalı?
a) ingiliz mandası
b) amerikan mandası
c) fransız mandası
d) italyan mandası
e) milis örgütlenmeler ile direnilmeli
ben size sonucu söyleyeyim... ingiliz ve amerikan mandası seçenekleri toplamda %70-75 i zorlar. %18-22 gibi fransız italyan mandaları çıkar totalde. %2-3 gibi de milis güçlerle direnme seçeneği çıkar. çünkü memleket savaşlardan çıkmış ve yorgundur. yeni bir atılımı kaldırabilecek potansiyeli kendinde görmez o dönem için.
peki sonuç...
o %2-3 lük kitle, tüm ülkeye kurtuluş coşkusunu aşılar ve sonuç bellidir.
neticede ulaşmak istediğimiz sonuca bu örneklem ile de ulaşabiliriz işte. halk her zaman kendisi için doğru karar veremez. bazen ona o doğruların aslında yanlışlanabilir şeyler olduğunu söyleyip kanıtlayacak birileri olmalı. o nedenledir ki, özellikle günümüzde, her şeye koşulsuz halkın karar vereceğini söyleyen iktidarlar, art niyetliyse, ortaya koca bir yıkım çıkacaktır.
Tabi ki halk karar verecek. Bir ülkede nasil halk varsa yonetim bicimi basindaki insanda oyle olur tabi ki. Bu nasil sacma soru ya. Gidip amerika seriat ile yonetilsin mi deseler hayır der halk neden cunku cogu hristiyan ve yahudi. Onun icin baskani da Müslüman olmaz.
"demokrasinin esas prensibi, halkın hakimiyetidir. ama milletin idarecilerini iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. eğer bu temin edilemezse demokrasi, otokrasiye dönüşebilir. halk övülmeyi sever. onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir."
evet herşeye halkın karar vermesi doğru olmaz . dağdaki çoban ile şehirde okuyan bir değil elbet , bakınız çoban lgs sınavında türkiye birincisi oldu . konumuza gelecek olursak daha bu sabah dinledim kadının teki diyor ki ' biz daha önce refaha oy veriyorduk 15 senedir tayyip e veriyoruz yanlış yapıyorsunuz bize sahip çıkmadı daha yeni anladım diyor . halk her zaman medya vb. yayın organları ile kandirilmaya müsait , onun için herşeyi halk secmesin .
her hadiseye halk karar vermeli midir? halk her şey hakkında doğru karar verme kapasitesine haiz midir? bence bu soruların cevabı koskoca bir hayırdır.
halk, kendisi hakkında her şeyi doğru karar verecek kapasitede olabilir mi allah aşkına? özellikle eğitim ve kültürel seviye itibariyle, oldukça geride seyreden ülkemiz insanı için bu durum kızsanda, sövsen de böyledir. demokrasi, işte bu nedenle, kültürel seviyesi yerlerde olan ülkeler için işlerliğini kaybetmiştir. seçmen kitlelerini, çeşitli basın,yayın, sosyal medya vasıtaları ile istedikleri noktalara kanalize edebilen her iktidar (özellikle günümüzde), işine gelen her türlü seçime, seçmeni kolaylıkla yönlendirebilir. bu sefer de, art niyetli ve kötü niyetli iktidarlar, ülkede, hem kendi primini yapıp (bu medya kanalları ile) yani kendini inanılmaz güvenilir bir hale sokup, istediği seçimleri yaptırabilir.
halbuki, iki aptalın bir akıllıyı idare edebileceği bir model yerine, o bir akıllıya diğer iki aptalı da idare edebilecek yetki veya hak tanınmalı. yoksa, yönlendirmeye açık her halükarda, yanlış seçim yapmaktan geri durmayacak bir çoğunluk oluşacaktır.
