Neden savaş var? Neden her çocuğun uçurtması yok? Neden yıldızlara dokunamıyoruz? Neden papatyalar bile yalan söylüyor? Neden herkes gidiyor? Ve neden bira kapaklarından bedava çıkmıyor?
Bardağın boş tarafına bakmaya o kadar alışmışız ki aslında ne kadar şımartılmışız fark etmiyoruz. Kendi "ben üzgünüm " adlı odalarımıza o kadar bağlıyızki sanki o üzgün surat maskeleri yapışmış yüzümüze.
Elimizde bir mikrofon kendi dramamızda intihar ediyoruz.