anlatmaya değer bulduğunuz şeyler ilgimi çekiyor zannediyorsunuz? evrenden büyük egolarımız var. evrimde bir primat olduğunuzu bile düşünemiyorken ısrarla ilişkiler üzerine metaforik düşünceler üretiyoruz. evrende karınca kadar bile yer kaplamıyorken evrenden büyük egolarımızın olması ne yaman çelişki. hepimiz yıldız tozuyuz.
Buyuk sandigimiz egolarinda aslında kucuk olduğunu dusunemeyen insan söylemi. Ama haklidir bu insan hepimiz yildiz tozuyuz, minnacığız ve belki bir gün bir meyve olabiliriz ya da uslu bir çocuk olup şirinleri görebiliriz.
Büyük bir patlama gerçekleşiyor, ondan devasa yıldızlar ortaya çıkıyor, bu yıldızlar belirli nedenlerden dolayı patlıyor, patlamalar sonucunda ağır elementler oluşuyor ve etrafa saçılıyor sonra güneş sistemi ve dünya oluşuyor sonra da biz...
Etrafımızda gördüğümüz her şey evrenin bir parçası aslında.
"some part of our being knows this is where we came from. we long to return. and we can. because the cosmos is also within us. we're made of star-stuff. we are a way for the cosmos to know itself." carl Sagancosmos
Vucudumuzdaki her bir atom patlamış olan yıldızlardan geldi. ve kuvvetle muhtemeldir ki sol elinizdeki atomların geldiği yıldız sağ elinizdekilerin geldiği yıldızdan farklı. nihayetinde hepimiz yıldız tozuyuz troller hariç onlar tebeşir tozu.
Evrenbilimde kullanılan terimlerden biri olan “süpernova”, Güneş’ten katbekat büyük yıldızların ömürlerinin son demlerine ulaştıklarında meydana gelen fevkalade şiddetlice patlamasına denir. Süpernovalar, parlaklığıyla, milyarlarca yıldızdan oluşan galaksilerin parlaklığını gölgede bırakabilir ve patlama esnasında yüz ya da daha fazla ışık yılı mesafesi dahilinde kalan herhangi bir şeyi tahrip edebilir. Ancak süpernovaların muhteşemliği bununla sınırlı değil. Onlar, aynı zamanda, etrafımızda gördüğümüz çoğu ağır elementin oluşumuna izin vererek yaşamın ortaya çıkmasını sağlamışlardır.
Dünya yaşamının temel yapı taşı olan karbon, yıldızların normal evrelerinde oluşan en ağır metaldir. Ancak sodyum, kurşun, altın ya da uranyum gibi karbondan daha ağır elementlerin oluşumu için cılız bir “kırmızı dev”in verebileceği enerjiden daha fazla enerjiye gerek vardır ve bu enerji de ölmekte olan bir yıldızda bulunur. (Kırmızı dev, yıldızın düşük ya da orta kütleye sahip olduğu geç dönemidir). Büyük yıldızların enerjisi bitene kadar içinde yarattığı bu yeni ağır elementler, daha sonra süpernova patlamasıyla birlikte yıldızlararası ortama “saçılır”.
Tıpkı kuyruklu yıldızlar, asteroitler ve ağır elementlerden oluşmuş diğer her şey gibi Dünya’mız da süpernovalar tarafından uzaya saçılan kalıntı yığınından oluşmuştur. Dünya’yı oluşturmuş bu malzemeden ortaya çıkmış olan bizlerin de içeriğinde, elbette ki, bu süpernova şarapnelleri var. DNA’mızdaki nitrojen, kanımızdaki demir, dişlerimizdeki kalsiyum… Tüm bunlar çöken yıldızların içinde meydana geldi. Ve tam da bu nedenle, astrobiyolog Carl Sagan’ın ifadesiyle, “Hepimiz yıldız tozuyuz” çünkü kelimenin düz anlamıyla öyleyiz. (A)