hakikaten tuhaf olduğumuza izah için sayfalarca yazı yazmaya gerek yoktur, hazır olarak satılan sayfalarca yazıya yani gazetelere bakmamız yeterli... *
çoğu vatandaşımızın ülkemizdeki en büyük gazete olarak bellediği, dürüstlüğü, doğruluğu, tarafsızlığı konusunda büyük güven duyduğu hurriyet gazetesinin ne kadar provakatif ve bölücü bir basın organı olduğunu gözler önüne sermek için yaziyorum bu yaziyi.
rica ediyorum sizden, 16 mayıs 2007 tarihli hürriyet gazetesini elinize alınız, manşetini okuyunuz, öncelikle başlık ilk bakışta normal hatta gerekli gibi gelecektir size haberin içeriğine göz attığınızda boğaziçi üniversitesinin meksikali öğrenciler adına okul folklor klübünün öğrencilerinin düzenlediği gösterilerin eleştrildiğini göreceksiniz...
folklor olgusunun, yöresel kıyafet ve temsiller olmadan nasil uygulanacağini algılamaktan yoksun bireyler olduklarını, ve yöresel kıyafetler giyen öğrencileri "peşmerge" kelimesiyle sunuşlarına dair yanlışlığa değinmeyeceğim...yahut türbanlı bir öğrencinin elektro gitar çalmasının güvercinlerin siir okumasi benzeri bir gariplikmiş gibi hayret ve tuhaflıkla karşılamalarını-dahası bu olağan durumu yadırgayışlarını- eleştirmeyeceğim huzurlarınızda...
benim dikkat çekmek istediğim, art niyetliliğin bariz göstergesi olan ajitasyon faaliyetine yani haberin kurgu ve sıralanışındaki psikolojik amactır...
dezenformasyon tekniklerini biraz araştırırsanız klinik deneylerle kanıtlanmş bazı psikolojik örneklerle karşılaşırsınız.
şöyle izah edeyim efendim; siz bir haber yaptiniz ve haberde fransa'nin türkiye'ye olan çirkin ve saldırgan tutumu, türkiye cumhuriyetini aşağılıması ile ilgili derin ve hararetli bir haber yaptınız. bu haberin yanına da danone markasının fransizlara ait olduğuna dair bir haber iliştirdiniz...
insanoğlu psikolojik bir refleksle, fransa'ya ve fransızların tavırlarına olan şiddetli tepkisini, kızgınlığını, olumsuzluğunu yan haberde yer alanlara yani danone yoğurda aktaracaktır. intikam ve tepkime yoğurt firmasına fatura edelicektir gayriihtiyari...
bu gerçeklikten yola cikarak tekrar elinizdeki hürriyeti inceleyiniz.
göreceksiniz ki folklor kıyafetlerinin ve oyunların eleştirildiği sütünün hemen yanında * mayına basmaları sonucunda vefat eden 2 şehidimizden ve onların nasıl katledildiğine ilişkin haberi görüceksiniz !
bir diğeri de;
türbanlı bayan öğrencinin elektro gitar çalmasının tuhaflığına vurgu yapan haberin hemen altında da. ilköğretim okulu çocuklarına "namaz nasil kilinir" başlıklı kitaplar dagitildiği haberi ve bu uyugulamanın eleştirisi yer almakta...
anlayacağınız üzre; şehitlerimize kastedenlere karşı duyulacak nefret sadece yöresel bir kültürü yansıtmaktan başka bir icraat yapmamış öğrencilere, dini siyasi ve eğitsel süistimallere bulaştıranlara karşı duyulacak nefret de masumane hobisini icra eden dindar bir öğrenciye çıkmaktadır...
şimdi elinizi vijdanınıza koyunuz, bu mudur ülke bütünlüğüne hizmet, bu mudur birlikte yaşama kültürünü geliştirimek, bu mduur büyük gazetecilik, bu mudur barış ve kardeşlik çağrısı...
değildir...öğrenin/görün/algılayın gerçeği...
burdan son olarak tavsiyem şudur ki, bu art niyetli gazeteyi okuma maksatlı almayı bırakın, üzerine peynir ekmek koymak için, cam silmek için dahi kullanmayınız. nemelazım camlarınız kirleriniz ekmeğinize pislik bulaşır !!!