mustafa armağan'ın enfes yazısı. biraz uzun ancak hazmı kolay. osmanlıyı yalnızca savaş meydanlarında sürekli galip gelen bir imparatorluk olarak göstermeye meraklı pek aziz sosyolojiden çarpma tarihçilerimizin aksine her yönüyle ele almayı bilen mustafa armağan'ın bu yazısı da takdire değer.
Yazının son paragrafı şu şekildedir:
--spoiler--
Eğer Osmanlı başarısı diye bir şeyden bahsedeceksek, bunun yalnızca savaş meydanlarında zaferler yahut mimarlık eserleriyle sınırlanması kadar yanlış bir tutum olamaz. Onlarca ırk ve dini, yüzlerce mezhep ve tarikatı üstelik yüzyıllarca bir arada "tutma"nın değil, "yaşatma"nın formülünü bulup uygulamış olmalarıdır asıl başarıları. Sözümüzü Temeşvarlı Hasan Ağa'nın şu muhteşem beyiti ile bitirelim: Eşrefoğlu al haberi, bahçe biziz, gül bizdedir / Biz şâh-ı merdân kuluyuz, yetmiş iki dil bizdedir.
--spoiler--
baştan edit : bu yazıyı hepimiz ermeniyiz'e basit bir gönderme olarak ele almak yazının tamamını okumadığınız izlenimini verebilir, yazı çok ulusluluk üzerine kurulu bir osmanlı değerlendirmesi. yazının tamamını okuyup hepimiz ermeniyiz sloganına karşı tipik bir milliyetçilik söylemi içerdiğini düşünürseniz de alt kısımdaki boş alan sizi bekliyor, bizimkisi laf-ü güzaf.
sığ beyinli insanların çokta önemsemediği önermedir. ah be osmanlı keşke hepimiz osmanlı olsaydık keşke.o yüzden başımıza bu dandik olaylar gelmiyormu? ecdadımızın yaptıklarını önemsemeyen bir nesilden ne çıkabilirki? mustafa armağan her zamanki gibi çok güzel bir yazı yazmış.aman sakın bana hmm belli işte padişahlar soyle şu savaşı bundan kaybettik gibi saçma sapan şeyler söylemeyin . ben osmanlının felsefesinden bahsediyorum. hoşgörüsünden, insana verilen saygıdan, ve en önemli olanı insani sevmesinden.o yüzden ben osmanlıyım. ve bundanda büyük gurur duyuyorum.