bu söz beni rahatsız etti aslında masum bir söz anlatmak istediği hepimiz biriz ve eşitiz felsefesi ancak ben de karşımdakinden aynısını görürsem bu sözü söylerim.
eşitlik ilkesini savunuyorum yani hiçbir ırk diğerinden üstün değil ancak milli bir tarihimiz ve değerimiz var yani kendimizi de yerin dibine batırıp yaşasın halkların kardeşliği diyemeyiz.
kısacası karşımda bana bıçak bileyen ermenistan ve ermeni diasporası varken sikerim hepimiz ermeniyiz yavşaklığını ne mutlu türk'üm diyene!
kars'ta ermenistan sınırının karşısına kaçan hayvanlarını toplamaya çalışan bir çoban -ki kendisi aysun kayacının lafını ettiği dağdaki çobanın ta kendisidir- sırtından vurularak öldürüleli 4 gün oldu. sesiniz soluğunuz çıkmıyor iyi misiniz? merak ettik?
Hocalı soykırımına bizzat katılan ve hala interpol tarafından aranan ZORi BALAYAN 1996 yılında çıkardığı RUHUMUZUN CANLANMASI adlı kitabın da şunları yazıyor,
Biz Hacaturla ele geçirdiğimiz bir eve girdiğimizde, askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğu çok ses çıkarmasın diye Hacatur çocuğun annesinin kesilmiş göğsünü onun ağzına soktu. Daha sonra ben ensesinden ve karnından derisini soydum, sonra saat tuttum ve yedi dakika sonra Türk çocuğu kan kaybından hayatını kaybetti. Ruhum halkımın öcünü aldığı için guruluydu. Hacatur daha sonra çocuğun cesedini parçalara ayırdı ve köpeklere attı. Akşama kadar aynı şeyi 3 Türk çocuğuna daha yaptık. Biz Hocalıyı 30 bin kişilik çirkeften temizlemeyi başardık. Daha sonra kiliseye giderek dua ettik.
asala'nın türk diplomatlarına yönelik saldırıları;
--spoiler--
* 27 ocak 1973 los angeles başkonsolosu mehmet baydar ve konsolos bahadır demir, 78 yaşındaki amerikan uyruklu ermeni gurgen (karakin) yanikiyan tarafından öldürüldü. yanikiyan, baydar ve demir'i türk-ermeni dostluğunu geliştirme bahanesiyle kendi evine yemeğe çağırmıştı.
* 22 ekim 1975 (avusturya) türkiye'nin viyana büyükelçisi daniş tunalıgil 3 saldırgan tarafından makamında öldürüldü.
* 24 ekim 1975 (fransa) türkiye'nin paris büyükelçisi ismail erez ve makam şoförü talip yener, büyükelçilik yakınlarında pusuya düşürülerek öldürüldü.
* 16 şubat 1976 (lübnan) türkiye'nin beyrut büyükelçiliği başkatibi oktar cirit, bir salonda otururken öldürüldü. asala ilk kez bu cinayetle adını ortaya attı.
* 9 haziran 1977 (italya) türkiye'nin vatikan büyükelçisi taha carım, büyükelçilik ikametgahının önünde iki örgüt üyesinin açtığı ateş sonucu öldürüldü. saldırıyı bu kez "ermeni soykırımı adalet komandoları" adlı örgüt üstlendi.
* 2 haziran 1978 (ispanya) türkiye'nin madrid büyükelçisi zeki kuneralp'in makam aracına 3 terörist tarafından ateş açılması sonucu büyükelçinin eşi necla kuneralp ile emekli büyükelçi beşir balcıoğlu, hayatlarını kaybettiler. saldırıyı "ermeni soykırımı adalet komandoları" adlı örgüt üstlendi. bu olayda makam şoförü ispanyol atonyo torres de kurşunlara hedef oldu.
* 12 ekim 1979 (hollanda) türkiyenin lahey büyükelçisi özdemir benler'in oğlu ahmet benler, silahlı saldırı sonucu öldürüldü. olayı bu kez hem "ermeni soykırımı adalet komandoları" hem de asala ayrı ayrı üstlendi.
* 22 aralık 1979 (fransa) türkiye'nin paris turizm müşaviri yılmaz çolpan bir saldırı sonucu öldürüldü. saldırıyı "ermeni soykırımı adalet komandoları" adlı örgüt üstlendi.
* 31 temmuz 1980 (yunanistan) türkiye'nin atina büyükelçiliği idari ataşesi galip özmen ile 14 yaşındaki kızı neslihan özmen, bir silahlı saldırı sonucu öldürüldü. galip özmen'in eşi sevil özmen ve oğulları kaan özmen olaydan yaralı olarak kurtuldular. saldırıyı asala üstlendi.
* 17 aralık 1980 (avustralya) sidney, türkiye'nin avustralya başkonsolosu şarık arıyak ile koruma görevlisi engin sever öldürüldü.
* 6 şubat 1980 (isviçre) türkiye'nin isviçre büyükelçisi doğan türkmen, bern'de uğradığı saldırıdan yara almadan kurtuldu.
* 17 nisan1980 (vatikan) türkiye'nin vatikan büyükelçisi vecdi türel'in makam aracına ateş açıldı. türel ve koruma görevlisi tahsin güvenç saldırıdan yaralı olarak kurtuldular.
* 26 eylül1980 (fransa) türkiye'nin paris büyükelçiliği basın danışmanı selçuk bakkalbaşı, uğradığı silahlı saldırıda yaralandı.
* 4 mart 1981 (fransa) türkiye'nin paris büyükelçiliği çalışma ataşesi reşat moralı ile din görevlisi tecelli arı, çalışma ataşeliği' önünde saldırya uğradılar. moralı saldırı sırasında hayatını kaybederken, din görevlisi arı, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede öldü. saldırıyı asala üstlendi.
* 9 haziran 1981 (isviçre) türkiye'nin cenevre başkonsolosluğu sözleşmeli sekreteri mehmet savaş yergüz uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. saldırıyı asala üstlendi. olaydan sonra yakalanan lübnan uyruklu mardiros camgozyan, 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.
* 24 eylül 1981 (fransa) türkiye'nin paris başkonsolosluğu ile kültür ataşeliği'nin bulunduğu binayı işgal eden 4 örgüt üyesi, 56 türk görevli ve vatandaşı rehin aldı. teröristler, kendilerine müdahale etmek isteyen güvenlik görevlisi cemal özen'i öldürdüler, başkonsolos kaya inal'ı yaraladılar. olayı asala üstlendi. saldırıyı gerçekleştiren 4 kişi, vasken sakosesliyan, kevork abraham gözliyan, aram avedis basmaciyan ve agop abraham turfanyan, 31 ocak 1984'de fransa'da 7'şer yıl hapis cezasına çarptırıldılar. mahkemenin sonucu türkiye'de tepkiyle karşılandı.
* 2 nisan 1981 (danimarka) türkiye'nin kopenhag çalışma ataşesi cavit demir, oturduğu apartmanın asansöründe uğradığı silahlı saldırıdan yaralı olarak kurtuldu.
* 25 ekim 1981(italya) türkiye'nin roma büyükelçiliği ikinci katibi gökberk ergenekon yolda yürürken uğradığı saldırıdan hafif yaralarla kurtuldu.
* 28 ocak 1982 (abd) türkiye'nin los angeles başkonsolosu kemal arıkan öldürüldü. arıkan'ın katili taşnak militanı hampig sasunyan, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
* 5 mayıs 1982 (abd) türkiye'nin boston fahri başkonsolosu orhan gündüz, uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.
* 7 haziran 1982 (portekiz) türkiye'nin lizbon büyükelçiliği idari ataşesi erkut akbay otomobilinde uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü; eşi nadide akbay yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
* 27 ağustos 1982 (kanada) türkiye'nin ottawa büyükelçiliği askeri ataşesi atilla altıkat silahlı saldırı sonucu öldü.
* 9 eylül 1982 (bulgaristan) türkiye'nin burgaz başkonsolosluğu idari ataşesi bora süelkan öldürüldü.
* 8 nisan 1982 (kanada) türkiye'nin ottawa büyükelçiliği ticaret müşaviri kani güngör, uğradığı silahlı saldırıda yaralandı.
* 21 temmuz 1982 (hollanda) türkiye'nin rotterdam başkonsolosu kemal demirer'e konutu önünde silahlı saldırıdan yara almadan kurtulurken, saldırgan yaralı olarak yakalandı.
* 7 ağustos 1982 (türkiye) 2 asala örgüt üyesinin ankara esenboğa havalimanında düzenlediği silahlı baskında 8 kişi öldü, 72 kişi yaralandı. bu örgütün türkiye'deki ilk eylemi oldu.
* 9 mart 1983 (yugoslavya) türkiye'nin belgrad büyükelçisi galip balkar'a 2 örgüt üyesi tarafından silahlı saldırı düzenlendi. olayda ağır yaralanan balkar, 11 mart'ta hayatını kaybetti. olayda bir yugoslav öğrenci de öldü. saldırıyı yapan kirkor levonyan ile raffi aleksandr, olaydan tam bir yıl sonra 9 mart 1984'de 20'şer yıl ağır hapis cezasına çarptırıldılar.
* 14 temmuz 1983 (belçika) türkiye'nin brüksel büyükelçiliği idari ataşesi dursun aksoy silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
* 27 temmuz 1983 (portekiz) türkiye'nin lizbon büyükelçiliği, 5 örgüt üyesi tarafından basıldı ve bina içindekiler rehin alındı. baskın sırasında büyükelçilik müsteşarı yurtsev mıhçıoğlu'nun eşi cahide mıhçıoğlu hayatını kaybetti. portekiz polisi, düzenlediği operasyonla rehineleri kurtardı, 5 teröristi de öldürdü. saldırıyı, "ermeni devrimci ordusu" adlı örgüt üstlendi. örgüt, üyelerinin öldürülmesi nedeniyle portekiz başbakanı mario soarez'i ölümle tehdit etti.
* 16 haziran 1983 (türkiye) istanbul kapalıçarşı'da bir terörist tarafından halkın üzerine ateş açıldı. olayda 2 kişi öldü, 21 kişi de yaralandı. saldırgan, olay yerinde öldürüldü.
* 15 temmuz 1983 (fransa) thy'nin paris orly havalimanındaki bürosu önünde bomba patladı. olayda, 2'si türk, 4'ü fransız, 1'i amerikalı, 1'i de isveçli olmak üzere 8 kişi öldü, 28'i türk, 63 kişi de yaralandı. bu olay tarihe "orly katliamı" olarak geçti.
* 28 nisan 1984 (iran) türkiye'nin tahran büyükelçiliği sekreteri şadiye yönder'in eşi, iran ile türkiye arasında ticaret yapan işadamı işık yönder, bir asala militanı tarafından öldürüldü.
* 20 haziran 1984 (avusturya) türkiye'nin viyana büyükelçiliği çalışma ataşesi erdoğan özen, otomobiline yerleştirilen bombanın patlaması sonucu öldü. olayı, "ermeni devrimci ordusu" adlı örgüt üstlendi.
* 27 mart 1984 (iran) türkiye'nin tahran büyükelçiliği ticaret müşavir yardımcısı işıl ünel'in otomobiline bomba yerleştirmeye çalışan bir terörist, bombanın elinde patlaması sonucu öldü.
* 28 mart 1984 (iran) tahran'da büyükelçilik başkatibi hasan servet öktem ve büyükelçilik ataşe yardımcısı ismail pamukçu, evlerinin önünde uğradıkları silahlı saldırıda yaralandılar.
* 19 kasım 1984 (avusturya) türkiye'nin bm temsilciliğinde görevli enver ergun, aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu öldü. bu olayı da, "ermeni devrimci ordusu" adlı örgüt üstlendi.
--spoiler--
şunların bütünü hakkında değil, sadece 1 tanesi hakkında sokaklara çıkıp hepimiz türk'üz diye yürüyen ermeni gördünüz mü hiç ?
sizin o buram buram yapmacıklık kokan çakma hümanistliğinizi sikerim.
--spoiler--
Bu sloganı şu şekilde algılayanlar var :
"Ermeniler tarih boyunca Türklere zulüm etti. Sen nasıl Ermeniyim dersin?"
Ben söyleyeyim. Biz sosyalistiz. Biz enternasyonalistiz.
Bu adam Ermeni olduğu için öldürüldü. Biz de ırkçılığa karşı çıkmak için bu sloganı ürettik. Hepimiz Ermeniyiz.
Kürt ezilirse,haksızlığa uğrarsa Hepimiz Kürdüz deriz.
Türk ezilirse, haksızlığa uğrarsa Hepimiz Türküz deriz.
Çünkü biz ENTERNASYONALiSTiZ.
Bu slogan sadece Hrant Dink için yapılmış bir şey değildir. Hepimiz Ermeniyiz demek ırkçılığa,faşizme,adaletsizliğe karşı çıkmak demektir. Yaşasın Enternasyonalizm !!!
--spoiler--
ayırca, ermeniler ezilince, ermeniyim deyip, türk ezilince türküm demeyen kişi, sosyalist değildir. soytarıdır.
lan bir türk olarak neden ermeniyim diyim azıcık akıl mantık anasını satayım ya türküm ulan ben mi istedim türk olmayı? ben mi istedim hrant dinkin vurulmasını?* ama türküm işte neden kendi ülkemde ermeniyim diye bağırıp türküm diyenlere faşist diyip asıl faşistliği yapayım? ermeniysen ermeniyim de ona laf yok. ama türk olupta ermeniyim diyen gerizekalılar neden türkçe konuşuyorsunuz lan o zaman bi s.ktirip gidin ermenistana ermenice konuşun sözde hümanistler türklük düşmanları sizi. kürtlerin dostuymuş gibi davranmayı da bırakın lütfen 1900lerde katlettiğiniz binlerce kürdü bilmeyen yok.
not:ırkçı değilim türküm bu da benim ulusal kimliğim, onurum. ve hiç bir güç bana ermeniyim veya fransızım, almanım dedirtemez. nasıl bir ermeniden türküm demesini beklemiyorsam bende ermeniyim demem arkadaş!
zamanında tehcir edilen ermenilerin paralarını ve mallarını almak için çoluk çocuk demeden kıtır kıtır kesmiş, namuslarına saldırmış kürtlerin ve pkklıların bu lafı söyleyerek gösteri yapması, bu lafı söyleyenlerin ne kadar samimiyetsiz olduğunu gösterir aslında. ermeniler ve kürtler esasında bıraksak birbirini doğrayacak iki millettir. neden bırakmıyoruz anlamıyorum.
--spoiler--
Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni yazı tura atıyordu. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars'ta Ağrı'da Van'da Erzurum'da da ataları oynamıştı.Onlardan duymuşlardı.
Karnı burnunda zavallı bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı...Ermenilerin uzun boylu olanıelindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya attı
:-Akçik, manç?..
(Kızmı, oğlan mı?)
-Akçik...
(Kız)
Bu cevap üzerine 'oğlan' diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan b! ürülügözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi.
-Tun şahetsar,ınger...
(Sen kazandın, yoldaş)
-Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana...
(Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?)
Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı:
-Mayrig yerahayin zizdur.
(Çocuğa meme ver)
Aynı dakikalarda Hocalı'nın başka bir semtinde tek kale futbol maçıhazırlığı vardı. iki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişlerdi.Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise Ermeni çeteci sevinçle bağırdı:
-Asixn ma/,çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek...
(Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır. Kopartın...)
Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa,başı da orta yere düşmüştü...
Ermeniler zafer naraları! atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu.
Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 14 yıl önce yaşandı. Her iki olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır.
Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir. Ajanslar,katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşıtitreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu.
Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise TRT aracılığı ile duyurulmuştu. Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi.
26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini yaptılar.
26 Şubat! gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi.
Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı,kadın, bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler. ermenilerin işgal ettikleri Hocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı.
Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler,
Sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışımuamelelere maruz bıraktılar.
Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler.
Genç kızların önce saçlarını,sonra da kafa derilerini yüzdüler.
Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler.
Kesik kafaları sepetlere doldurdular.
Peki neydi bu düşmanlık?
Ermenistan'daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye'nin 12 ili yer almaktayken, Ermenistan'ın bayrağında Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı'nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşı'nda 'Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün,öldürün' denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım.
Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya, eski Sovyet ittifakı Silahlıkuvvetleri'ne ait 366.Alay'ın desteği ile Ermeni Sılahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk'ünün hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısının bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir.
56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur.
Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış,geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu olayın tahribatından ruhları ve hafızaları asla bir daha kurtulamamıştır.
Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı.!
Fakat katliam sonrası Hocalı'ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının abartmadığını kısa sürede anladılar. Hocalı'da katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet'nin gördükleri karşısında söyledikleri, katliamın boyutunu da anlatıyordu:
'Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim,ama Hocalı'daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz' Peki 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti; Ermenistan Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi. Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, 20 Mart 1996'da Ermenistan Başbakanı oldu.
Karabağ'da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla direnemeyen Levon Ter Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998 yılında ondan boşalan Devlet Başkanlığı koltuğuna,'Hocalı Katlia! mı' baş sorumlusu olan azılı terörist Robert Koçaryan oturdu.
Ermeniler Türk hamile kadınlarına tecavüz edip karnını hamile olduğu halde taş ile doldurup öldürmüşler ve küçük Türk kızlarına tecavüz edip öldürmüşlerdi.
Ülkemizde sadece 1 ermeni öldürüldü diye yürüyüş yaptılar ve o kadar araştırdılar ama hiç bir insan kalkıp ta bu masum insanlara işkence edilip öldürüldükleri için yürüyüş yapmadı...
empati kurmak amacıyla kullanılan siyasi sözdür. asala nın öldürdüğü masum türk diplomat ve yakınları için ermenilerden "hepimiz türküz" sloganı gelmedikçe manası yoktur. hepimiz ermeni deiliz.* hepimiz empati kurmak için başka millet olmaya gerek duymuyoruz.
Hocalı soykırımına bizzat katılan ve hala interpol tarafından aranan ZORi BALAYAN 1996 yılında çıkardığı RUHUMUZUN CANLANMASI adlı kitabın da şunları yazıyor 1996 yılında çıkardığı RUHUMUZUN CANLANMASI adlı kitabın da şunları yazıyor:
"Biz Hacaturla ele geçirdiğimiz bir eve girdiğimizde, askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğu çok ses çıkarmasın diye Hacatur çocuğun annesinin kesilmiş göğsünü onun ağzına soktu. Daha sonra ben ensesinden ve karnından derisini soydum, sonra saat tuttum ve yedi dakika sonra Türk çocuğu kan kaybından hayatını kaybetti. Ruhum halkımın öcünü aldığı için guruluydu. Hacatur daha sonra çocuğun cesedini parçalara ayırdı ve köpeklere attı. Akşama kadar aynı şeyi 3 Türk çocuğuna daha yaptık. Biz Hocalıyı 30 bin kişilik çirkeften temizlemeyi başardık. Daha sonra kiliseye giderek dua ettik."
sikko bir söylemdir. hümanizm ayağına kendi benliğinden ödün vermektir. bu ermeni tohumları onlarca genç kardeşim dağda teröristler tarafından katledildiğinde bir saniyeliğine bile "türk" olamamıştır, becerememiştir.
hepimiz ermeniyiz denilerek, ermeni diasporasının sevmediği bir adamın ölümüyle olayın aslında hiç olmadığı gibi türk milliyetçilerine yıkılmasına sebep olmuştur. bu vesileyle hem ermeni diaspoarası sevmediği birinden kurtulmuş, hemde diaspora uluslararası kamuoyunda türkler hala ermenileri katlediyor imajını yaratarak, sözde soykırım iddialarına destek bulmaya çalışmaktadır. bizim olduğunu sandığımız sözde türk basınıda hala katil devlet ,devlet içindeki ittihatçi ergenekoncu zihniyetin işidir bu diyerek, diasporanın ekmeğine yağ sürüyor. ulan gerizekalı basın eğer bu işin arkasındaki örgüt ergenekonun işi olsaydı, her olayı ihtimal dahilinde olmasa bile eregenekonla bağlantılandırarak, ne kadar muhalif varsa içeri alan hükümet, neden bunu ortaya çıkaramıyor. ya bu iş hükümete dokunuyor yada hükümetide aşan bir durum var. siz zavallılar hepimiz ermeniyiz diyerek hem türk milliyetçiliğini tahrik ediyorsunuz hemde meseleyi ermeni-türk çekişmesine getirerek, ceset üzerinden ırkçılık yapıyorsunuz. bir cinayet polisinin esas katili bulmak için soracağı tek soru "bu ceset kimin işine yarar" sorusudur. şimdi ben size soruyorum, bu ceset kimin işine yarar? ermenilerin ruslarla işbirliği yapıp, türkler'i arkadan vurduğunu kabul eden, emoeryal devletlerin dün ermenileri bugünde kürtleri kulandığını belirten, bizim sorunlarımızı avrupa birliği çözemez, eğer avrupanın dayatmasıyla sorun çözülecekse çözülmesin diyen, ermeni asıllı bir türk vatandaşının ölümünden en çok kim faydalanabilir?
artık, türk düşmanı kendini bilmezlerin elinde oyuncak olmuş slogandır, her kendini bilmez zehirli dikenlerin, diken batırmak için kullandığıdır.
-türkleri anadoludan sökmek isteyenlerin
-ya da hümanist geçinenlerin.