türkiye'de yaşayan ermeni azınlığı hedef göstermektir.
evet, tarihte hiçbir dönem ermenilere bu kadar fazla tepki ve nefret duyulmamıştı türkiye'de.
ne zaman içimizdeki bazı kansızlar meydanlara çıkıp "hepimiz ermeniyiz" sloganları attılar, o zaman sahiplendiklerini zannettikleri ermeni vatandaşlarımıza zarar vermeye başladılar.
şahsi tespitim değil bu.
tanıdığınız bir ermeni vatandaş varsa ona sorabilirsiniz, aynılarını söyleyecektir.
problemin asıl nedeni, biz türklerin düşünmeden hep duygularımızla hareket etmemizden kaynaklanıyor.
dikkat edin, ülkemizin başını ağrıtan yüzlerce örnekte, hep stratejik düşünme yerine sadece duygusal tepkilerimiz yatıyor.
ilk olarak, lozan'da tüm kapitülasyonları reddettiğimiz zaman bile el oğlu, "türkiye, nasıl olsa kendi ayağıyla bana gelip teslim olacaktır" diye düşünmüş ve sadece 30 yıl sonra onların dediği olmuştur.
duygusal davranmayan tek yönetim atatürk idaresi olmuştur. ondan sonra gelenler, hep iktidarda kalmak adına taviz vermişlerdir.
ermeni soykırımı!!! yasası Fransa'dan geçtiği zaman da hemen galeyana gelip, atıp tutuyoruz ama hafızamız sadece 1 hafta çalışıyor.
bugün, "hepimiz ermeniyiz" diyenlerin de tepkisi sadece duygusallıktan ve sürü psikolojisinden kaynaklanıyor.
son günlerde, hayatında bir kez bile "hocalı katliamı" ifadesini duymamış olanların verdiği tepkilere bakın, duygularla hareket etmek nasıl olur anlarsınız.
hepimiz ermeniyiz sözü türkiye'de sürekli namlunun ucunda olan bir avuç ermenilere sahip çıkmak için söylemiştir, aklı birazcık olan herkes böyle idrak eder. ama cumhuriyetin kurulduğun ilk günden bu güne kadar devlet erki pompaladıkları ermeni, rum düşmanlığıyla toplum mühendisliğini yaptılar. 6 , 7 eylül olaylarını bizzat devlet yapmıştır. bu nefretle türkiye'de ki azınlıkları kaçırtmıştır.
bugün ermeni nefreti yüce türkiye cumhuriyetinin eseridir.
kars,ardahan ve erzurum'u olması gerektiği gibi ermenistan'a bağlayıp büyük ermenistan devleti'nin kurulması için gerekli ortamı hazırlamaktır. tabi 1915'in intikamı için oradaki sivil türkleri toplu katliamdan geçirmek de yan amaçlarındandır.
ermenilerin zaten hedef olduğu ve öldürüldüğü, ermeni sözcüğünün küfür gibi kullanıldığı bir ülkede bu nasıl bir fantastik çıkarımdır...
(bkz: milliyetçilerin dar kafalılığının kabak tadı vermesi)
burada söz konusu olan düşünceleri faşizmin doruklarına çıkan insanların köreltilmiş beyinlerinin hepimiz ermeniyiz önermesindeki mesajı alamamış olmalasıdır. hepimiz ermeniyiz derken 1915 olaylarına ya da ermeni katliamına atıfta bulunmamaktadır insanlar. hepimiz ermeniyiz diyenler diyemeyenlere bakın siz hrant dinki ermeni olduğu için öldürdüyseniz hepimiz karşınıza ermeni dikiliriz demek istemektedirler. ama bu kadar küçücük bir beyin cimnastiğini anlamayan insanlardan bırakın ermeni olmayı insan olmayı nasıl bekleyebilirsiniz ki? çok çok büyük çelişki olmaz mı sizce de?
Okyanus otesi amaclari gerceklestirmek icin kendini akilli sanan ve ezilmis halklari korudugunu zanneden insanlarin kullanilirken attigi slogan. (bkz: 'hepimiz ermeniyiz')
Bunlarin baska versiyonuda vardir tabi. Aslinda hepsi emperyalist devletlerin maşalaridir. Kendilerini emperyalizme karsi gorurler fakat bilmeden emperyalizme hizmet ederler.
Tek amac ulkeyi kaosa suruklemek, ayriliklar yasatmak ve ic savasi koruklemektir. Bizim super zeka modern ve dunya barisini savunan insanlarimizda cok iyi birsey yapiyormus gibi ''ezilenlerin yanindayiz yeaa'' diye bogurmektedir.
Tek amac guclu bir turkiye olusmasini ve turk milletinin belini dogrultmasini engellemektir. Lakin turk milleti bunlarin hepsinin farkindadir. Sessiz bekleyisinin nedeni devletine olan sonsuz saygisi ve icindeki merhamet duygusudur.
Sessizliginin bozuldugu zamanlari ise ; tarih kitaplarinin herhangi bir sayfasinin acilmasiyla ogrenmek mumkundur.
--spoiler--
SOL, YENiLEN TAKIMI TUTAR
Öncelikle şimdi hemen bir Ermeni öldü diye toplanan kalabalık Hocalı için neden bir şey yapmaz sorusunun cevabını vereyim. Solun doğasından kısaca bahsedeceğim, bir cümleyle: Sol, yenilen takımı tutar. Nasıl, anlatayım.
Bizim aile Arnavut. Çocukluğumda evimizde Arnavutça konuşulurdu. Oradan da sana bir soykırım, katliam çıkarayım: 27 Haziran 1944te, Napolyon Zervas komutanlığında, Ulusal Cumhuriyetçi Yunan Birliği (ne beterdir bu uluslar!) Müslüman Çamerya Arnavutlarına saldırmıştır. Toplam bilançoyu vermeyeceğim fakat bil: 3 yaşından küçük 32 çocuk kılıçtan geçirilmiştir. işte o yüzden Yunanistana gittiğimde, orada yaşayan Arnavutlar için Hepimiz Arnavutuz diye bağırabilirim! Srebrenitsaya gel şimdi! Aynı mantıkla Sırbistanda da Hepimiz Boşnakızdır anlıyor musun? Almanyada işçiysek Hepimiz Türk, Fransada göçmensek Hepimiz Cezayirli, israilde Hepimiz Filistinli, Filistinde Hepimiz Yahudi, Azerbaycanda Hepimiz Sumgayıtlı, Ermenistanda da Hepimiz Hocalılı...
Sumgayıt dedim, bilmezsin belki; bahsedeyim: 27 Şubat 1988. Azeri faşist milisleri devrede bu kez. Ermeni siviller öldürülmüştür. Hocalıdan tam dört yıl önce. Hani senin soydaşların, hani sen katliam yapmıyordun ya, öyle işte! Gerçi gözünün önünde hamile kadınların karınlarına süngü saplanmış, insanlarının kimisine bok yedirilmiş bir tarih dururken, Uludere dururken, Sivas dururken; Dersim, Çorum, Fatsa dururken... Neyse, geçeyim. Hepimiz meselesine geri döneyim.
HEPiMiZ ŞUYUZ, HEPiMiZ BUYUZ
Anladın mı neye deniyor Hepimiz Şuyuz, Hepimiz Buyuz diye! Ezilenin olduğu yerde, ezene gözdağı vermek; mağdura, mazluma, ırk, din, cüzdan sormadan yanında durmak için. Yoksa faşist her yerde aynı faşisttir! Sen bir uçak düştüğü zaman uçakta kaç Türk öldü haberine dikkat kesilirsin, ben kaç insan helak oldu, yazık oldu diye üzülürüm. Herhangi bir ırktan olmak, basit bir tesadüften başka bir şey değildir zira. Baban Alman olaydı Türk olmayacaktın biliyorsun bu işleri. Sadece vahim bir tesadüf.
Faşizmin dili katliamlardan kendine göre olanı seçer. Her katliam birbirinin eşidir oysa. Aramızdaki fark ne biliyor musun? Ben Ermenistanda Hepimiz Azeriyiz diye bağırabilirim ama sen Türkiyede Hepimiz Ermeniyiz diyemezsin. Biz şiirdeki gibi aşk çocuğuyuz çünkü. Yenilgimiz vardır fakat ezik değilizdir. Onurluyuzdur, insanlıktan utanmayız, yaratıldığı için falan değil hem de; yaşama hakkı olduğu için insana sevdalıyızdır. Sende kalp yetmezliği var, kalbin yetmez bunlara!
HOCALIDAN BiR SAHNE
Gel sana Hocalıdan bir sahne sunayım; katliama bizzat katılmış Zori Balayanı hatırlatayım! Ruhumuzun Canlanması kitabında bak ne der faşist: Biz arkadaşımız Haçatur'la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu. daha sonra bu 13 yaşındaki Türke onların atalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım. başından, sinesinden ve karnından derisini soydum. saate baktım, Türk çocuğu yedi dakika sonra kan kaybından öldü. ilk mesleğim hekimlik olduğuna göre hümanist idim, bunun için de Türk çocuğuna yaptığım bu işkencelerden dolayı kendimi rahatsız hissetmedim. ama ruhum halkımın yüzde birinin bile intikamını aldığım için sevinçten gururlanırdı. Haçatur daha sonra ölmüş Türk çocuğunun cesedini parça parça doğradı ve bu Türkle aynı kökten olan köpeklere attı. akşam aynı şeyi üç Türk çocuğuna daha yaptık. ben bir Ermeni vatansever olarak görevimi yerine getirdim. Haçatur da çok terlemişti, ama ben onun gözlerinde ve diğer askerlerimizin gözlerinde intikam ve güçlü hümanizmin mücadelesini gördüm. ertesi gün biz kiliseye giderek 1915'te ölenlerimiz ve ruhumuzun dün gördüğü kirden temizlenmesi için dua ettik. ancak biz Hocalı'yı ve vatanımızın bir parçasını işgal eden 30 bin kişilik pislikten temizlemeyi başardık.
Ne acı hikâye değil mi? Ne zaman okusam gözlerim dolar. Ne zaman bir cinayet toplu halde olursa, kan, vatan diye süslenip püslenir...
Gel şimdi oradan Haçaturu kaldırıp yerine Türkçe isim koy. Türk kelimesini kaldır, Alevi yaz. Bak ne çıkıyor! Maraş Katliamını hatırla hadi. Miloşeviçi hatırla! 12 Eylülü hatırla! Diyarbakır Cezaevini hatırla! Faşizm diyorum sana. Nâzımın dediği gibi insanlığa, umuda düşmandır faşizm. Bunlardan birine senin gibi lanet edip ötekine yapılmış, olmuş bir kere ama sanıldığı gibi değil tarzında cümlelerle karşılayacağıma piç olmaktan onur duyarım! Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak / Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir!
Piçle başladık, çok sevdiğim şair Çamlıbelin Piç adlı şiirinin bir bölümüyle bitireyim. Kime istiyorsan ona ithaf et:
Sana soylu olanlar der ki soysuz kişi bu /Onların belli çünkü gelmişi geçmişi / Biz neden soyluyuz da, sana soysuz diyorlar? /Aslını hiç arama, tesadüfün işi bu./ Haydi adsız doğmanın derdini duya duya/ Yat ölüme benzeyen bir uğursuz uykuya/ Yazık ki boğazına bir ip geçirmediler/ Yazık ki atmadılar seni bir kör kuyuya.
--spoiler--