aradan gunler gecmis olmasina ragmen bu sozun ne manaya geldigini anlamayip ya da islerine gelmedigi icin anlamak istemeyip 'ben turkum sizi bilemem', 'ermeniysen neden turk vatandasisin' vs. sozler sarfedenler icin turker alkan da bugunku yazisinda bu konuyu islemistir:
"Bir fıkra anlatmanın en sevimsiz yönü, karşı tarafa neden gülmesi gerektiğini açıklamak zorunda kalmaktır. O kadar açıklamadan sonra fıkrayı dinleyenin kahkahalarla gülmesini bekleyemezsiniz. Aslında gülse de işin tadı kaçmıştır.
Hrant Dink'in cenazesinde atılan 'Hepimiz Ermeniyiz' sloganının yol açtığı tepkiler de biraz böyle oldu. Koca koca adamların şöyle homurdandığını gördük:
"Ne demek 'Hepimiz Ermeniyiz? Hepimiz Türk vatandaşı değil miyiz? Adımız da Ahmet, Mehmet değil mi?"
iyi niyetli vatandaşlar sabırlı bir öğretmen gibi açıklamaya giriştiler: "Yanlış anlıyorsunuz. Burada bir benzetme yapılmaktadır. Edebi bir oyundan ibarettir. Hani bir zamanlar Kennedy 'Ben bir Berlinliyim' demişti ya, öyle bir şey. Korkmayın, kimse durup dururken Ermeni olmaz."
'Hayır, biz Ermeni değiliz' diye dehşet içinde bağıranlar anladı mı bilinmez, ama bir fıkranın gülünecek yerini açıklamak nüktenin tadını
nasıl alıp götürüyorsa, bu sloganı açıklama çabaları da aynı etkiyi yarattı."
Yazinin tamami bu adreste: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=211706
hrant dink in o meşhur makalesindeki, meşhur sözlerinin yanlış anlaşılmasının bir benzerini yaşayan slogan. kimse galeyana gelip; "türklük elden gidiyor" diye bağırmasa, bu kadar dikkat çekmeyecekti. aklı selim olanlar gayet doğal algılılarken, buzlu camın ardından bakanlar; araştırıp, objektif bir gözle değerlendirmek, doğru kanıya varmak istemiyor. "hepimiz ermeniyiz", hepimiz hrant dink iz" diyerek ermeni olmazsınız, korkmayın. tabi inatla bunu anlamamakta direniyor bazı insanlar. "hrant dink; bir ermeni asıllı türk vatandaşıydı. doğru fikirleri, düşünceleri ve hayalleri vardı. o öldürüldü... o zaman, hepimiz hrant ız, hepimiz ermeniyiz. onun fikirlerini destekliyoruz. ermeni diye öldürüldüyse, hepimiz ermeniyiz, gelin bizi de vurun!" demek istenmişti. saptıranlar oldu (aynı makalesindeki sözleri gibi). şimdi de cılkını çıkardılar. yazık... iyi niyetle başlanmış bir hareket, bu noktalara vardı. keşke böyle olmasaydı. hrant dink in fikirlerini ve bu sloganı saptıranların, acaba hiç mi vicdanları sızlamıyor, merak ederim?...
edit: evet, sızlamıyormuş. aferin size(!) faşist yaklaşımlarınıza devam edin böyle... bir arpa boyu ilerleyebilirseniz, bana da haber verin...
bir anda forward maillerle ermeni karşıtlığının artmasına neden olan temeli masum söz. hepimiz afrikalıyız aynı zamanda, çünkü orda açlıktan ölenlerin acısını da paylaşıyoruz. acı paylaşmakla fikir paylaşmanın aynı şey olduğunu düşünen faşist bünyelerin tepki gösterdiği slogan.
yukarıdaki diyaloğu inceliyoruz. a kişisi, bir konuda empatiye başvurup "hepimiz ermeniyiz" sloganına başvurmuş. burada empatiyi "ermeni ırkına" karşı yapmış.
b kişisini inceliyoruz;
bunu kabul etmemiş. kabul etmeyebilir. empatiyi desteklemeyebilir. en doğal hakkıdır. fakat bunun karşısına, hemen "hepimiz türküz" sloganını yapıştırmış.
burada incelenmesi gereken şöyle bir durum var. türk vatandaşı ermeni zaten türk. dolayısı ile b kişisi zaten "türk" kavramının içerdiği "ermeni" kavramının karşısına, yine türk'ü koyarsa kendisi "mal" olarak değerlendirilebilir. hayır türk'ten kastı "türk ırkı" ise, bu kez de kendisi sıkı bir "ırkçı" olarak değerlendirilebilir.
karşısına hemen hepimiz türküz diye heyecanlanarak çıkan benim canım yurdum insanının yanlış algıladığı olay. ama yine de hepimiz hrant dink'iz içerdiği anlam ve duygular açısından daha yerli yerinde ve abartısız. zira ermeniler hala bizi aşağılamakla meşgul.
yasanan olayin trajikligi ve turkiye'yi yerin dibine sokmasi yuzunden, sagduyulu turkiye cumhuriyeti vatandaslarinin acilarini belli etmek icin kullandigi slogan.. turk ya da ermeni olmak etnik bir kimliktir.. turkiye cumhuriyeti vatandasi olmak ise siyasi bir kimliktir. kimse siyasi kimligi icin etnik kimliginden vazgecmek zorunda degildir.. oncelikle lutfen sapla samani karistirmayalim..
bu ulke, kurtulus savasinda hep birlikte sehit olan ermeni, turk, cerkez gibi cesitli etnik kimliklerin ortak mucadelesiyle dusman isgalinden kurtuldu.. ancak yine ayni donemde, ulkenin icinde bulundugu acizlikten faydalanmak isteyen etnik gruplarin, dis mihraklarin masasi haline gelip, ortalik karistirmaya calistiklari da bakidir..
yani nedir?
bir elin bes parmagi da bir degildir.. bugun pkk'nin eylemlerinden en az turkler kadar rahatsiz olan kurt vatandaslarimiz da vardir.. burada aslolan, ayni topraklara sahip olma bilincinin gelismesidir.. ancak o zaman hepimiz turk, ermeni, kurt, cerkez olmaktan ote insan olabiliriz..
a - hepimiz ermeniyiz !
b - ne münasebet, hepimiz türküz.
a- faşist !
yukarıdaki diyaloğu inceliyoruz. a kişisi, bir konuda empatiye başvurup "hepimiz ermeniyiz" sloganına başvurmuş. burada empatiyi "ermeni ırkına" karşı yapmış.
b kişisini inceliyoruz;
bunu kabul etmemiş. kabul etmeyebilir. empatiyi desteklemeyebilir. en doğal hakkıdır. genellemeye karşı olduğunu belirtmiş ve kendisini bilen biri olduğundan bunun karşısına, hemen "hepimiz türküz" sloganını yapıştırmış.
burada incelenmesi gereken şöyle bir durum var. türk vatandaşı ermeni zaten türk. "hepimiz türküz" herkesin bildiği bir şey ve bir doğru. "hepimiz türküz" diyerek, "siz bakmayın türk birisinin işlediğine, biz ermeni dostuyuz" düşüncesi ile aslında doğru birşey yapmaya çalışan ama "katil" damgası yapıştırıldığı iyice belli olan "türk milleti"nin yani b kişisinin tepkisi olduğu anlaşılamamıştır. oysa, "hepimiz türküz" denseydi ve dostluk öyle gösterilseydi, "bu katil, türk milletinden biri olamaz. biz, onu kabul etmiyoruz. türkler, dost millettir." gerçeği daha iyi açıklanabilirdi. yok, ortayı bulacağım deniliyorsa, "hepimiz hrant'ız" yeterli olabilirdi. "hem türk, hem ermeni" olarak yani...
daha sonra a kişisinin "faşist" hakareti, b kişisini "ben milletimi seviyorum, türküm, türklüğün güzelliğini göstermek istiyorum. kanımın temiz olduğunu biliyorum ve bunu anlatıyorum. vatansever miyim, yoksa faşist miyim ben ?" ikileminde bırakmış ve türk olmanın, "türk'üm" demenin utanılacak bir şey olduğunu hissettirmiştir. ama avrupa'ya empati yapanlar, türk milletine empati yapamamıştır.
hayır b kişisinin türk'ten kastı "türk ırkı" ise, bu kez de kendisi sıkı bir "ırkçı" olarak değerlendirilebilir. ne de olsa "türküz" derken "faşist" diyen düz mantık, "türkün zehir kanını" da hakaret sayar. düz mantık sonuçta...
Hiç kimsenin tam olarak ne olduğunu anlayabildiğini sanmıyorum, şimşek
hızıyla yaşandı bütün gelişmeler.
Olayın üzerinden henüz birkaç gün geçmesine rağmen akıllarda kalanlar şunlar;
Beyaz bereli,
Milliyetçi,
Koşarak uzaklaştı,
Hepimiz Ermeniyiz,
Katil devlet,
Katil 301,
Beyaz güvercin,
Tek elden basılmış pankartlar,
Ve kalabalık insan seli.
Başka bir şey hatırlayan var mı? Hatırlayamazsınız çünkü önümüze
konulan bu. Çok merak ediyorum o kalabalıktan kaç kişi Hrant Dink'in
yazdığı yazıları okumuştu, kaç kişi bölücü başı ile aynı internet
sayfasında yazdığını biliyordu( kalabalık içindeki profesyonel slogan
grubu hariç), kaç kişi 301. madde'nin ne içerdiğini biliyordu?
Yukarıda saydığım hatırlananların, zihinlerde yarattığı travmaya
yapılan ilk yardım ise gazete köşelerinden ve bazı televizyon
programlarından Kürt milliyetçiliği ve Ermeni ırkçılığının, demokrasi
kılığındaki sargı bezleri ile yapılıyordu.
Ermeniyim diyebilmek, demokrat ve hümanist olabilmenin ön şartı haline
getirilmişti bir anda ve cinayeti kınamanın olmazsa olmazı olmuştu bir
gecede.
Aksi, yani ben Türk'üm demek cinayeti onaylamak, azmettirmek ve hatta
bizatihi cinayeti işlemiş olmakla eş anlamlı bir hale gelmişti.
Birileri, Türkleri açıkça ve yasal olarak ötekileştiriyordu, oysa
Hrant Dink Ermeni olduğu için öldürülmemişti veya onu eleştirenler
Ermeni olduğu için yapmamıştı bunu.
Üstelik onu eleştirenler asla onun veya bir başkasının öldürülmesini
istememişlerdi. Hiçbir aklı başında insan veya hiçbir vatansever bunu
istemez. Hrant Dink'i çok sevdikleri için değil, ölümünün ülkelerine
vereceği zararı bildikleri için.
Hrant Dink'in Ermeniliğinin bu olayın hiçbir tarafında yeri yoktu,
Konu Hrant Dink'in cüretkâr ve hakaret dolu yazıları idi.
Bu anlamda; "Hepimiz Ermeniyiz" sloganları doğal olarak hepimiz aynı
hakaretleri yapıyoruz olmalıydı, "Türk kanı zehirlidir" diye
pankartlar olmalıydı ama yoktu. Oysa Hrant Dink "ben Ermeniyim"
dememişti ki.
Bir ikicilik başlatılmıştı bir anda Türksün ya da Ermenisin ikiciliği.
Türk'sen ırkçısın, Ermeniysen hümanist ve demokrat.
Türk dışında her şey ol, haklı olursun ama Türk olma.
Yeni bir sayfa açıldı.
Ne sayfası açıldı?
ikicilerin istediği, ikinci Türkiye sayfası.
Kaç tane Türkiye var ki?
Birkaç tane olacak bu gidişle ama adı Türkiye olarak kalır mı bilemem?
Önce önümüze konulan resimde ki Türkiye'ye bir bakalım;
Bir televizyon programında konuşan Murat Belge vatan için ölünmesi
gerektiğinin gençlere aşılanmasının zararlarından bahisle bu konunun
incelenmesi gerektiğini ve bu aşılamanın ölüm kavramını kabul
edilebilir kıldığını anlatıyor.
Ne anladım?
Şunu; ölüm vatan için bile olsa kötü bir şeydir.
Yani ne yapacağız?
Vatan için bile öldürmeyecek veya ölmeyeceğiz.
Niye?
Ölüm kötü.
Bir köpek bile yuvası için savaşmaz mı, hatta gerekirse ölmez mi?
Olsun boş ver, ölüm kötü, aydınlar öyle dedi.
Sonra.
Köşesinde bu konuyu işleyen Birant şehit cenazelerine gösterilen
hassasiyetin buna da gösterilerek Genel Kurmay başkanının,
Cumhurbaşkanının ve Başbakanın cenazeye gelmesi gerektiğini yazıyor.
Sen hiç şehit cenazesine gittin mi Birant Efendi veya bir şehit için
bir tek laf ettin mi? Diye soran yok.
Barlas'ın köşe yazısında yayınladığı ilter Türkmen'in istekleri ise şöyle;
Irak'a kesinlikle girmeyin
Ermenistan sınırını açın, sınır kapısına da Hrant Dink adını verin
301. maddeyi derhal değiştirin,
Vakıflar yasası ilk haliyle çıksın,
Heybeliada ruhban okulunu açın,
Hepsi bu kadar.
Sanıldığı kadar fazla istek yok.
Mesela Anıtkabiri yakın demiyor.
Türk bayrağının biçimini değiştirelim de demiyor.
Yok, canım istiklal marşı için de bir şey dememiş.
Demokrasi istiyor milletim demokrasi, ağzımızdan burnumuzdan gelinceye
kadar, tıksırıncaya kadar demokrasi istiyor.
Demokrasi?
Anlatayım;
Bir adam düşünün karısı tarafından aldatılıyor. Aldatıldığından
şüphelenen adam karısını izlemeye başlıyor ve evdeki bilgisayarından
başka bir bilgisayara paralel hat çekerek karısının başka bir adamın
karşısında ve kamera önünde soyunmasını, birbirlerine yazdıkları
erotik içerikli mesajları tespit ediyor ve mahkemeye başvuruyor.
Sonra,
sonra karısı da adamı mahkemeye veriyor.
Neden mi?
Özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesi ile.
Demokrasi!
Başka;
Kimse Türk'üm demesin,
Kimse millete hakaret edenleri eleştirmesin, maazallah biri çıkıp öldürür filan.
Kimse yakılan bayraklara, ulu orta açılan terörist resimlerine ses çıkarmasın.
Asker operasyon yapmasın.
Memleket birkaç parçaya bölünüp yeraltı zenginlikleri de belediye
başkanı hazretlerinin kullanımlarına sunulsun.
Ayrıca Avrupalı olmak için de ne gerekiyorsa yapalım.
Bu resim ikinci Türkiye çığırtkanlarının laf salatası ile milletin
önüne koydukları resim.
Ya diğeri.
Diğeri,
Benim ülkem.
Benim arkadaşlarımın uğrunda can verdiği Türkiye.
Onu da anlatayım;
Türkiye Cumhuriyeti adını taşır.
Sınırları Misak-ı Milli ile belirlenmiştir.
Bayrağı, Kırmızı zemin üzerine beyaz ay yıldızdır.
Milli marşı; istiklal marşıdır.
Atatürk'ün tam bağımsızlık tarifini düstur edinmiştir.
2215 yıllık bir ordusu vardır.
Türklerin ve kendini Türk hissedenlerin ülkesidir. Bu Türklük bir
hissetme ve aidiyet meselesidir.( Bu açıklamayı kendini entelektüel
zanneden dangalaklar için yazdım)
Ülkenin gerçek sahipleri tarafından hazırlanan yasalara ve Türk
ulusunun kutsallarına el ve dil uzatılmadığı müddetçe farklı
uluslardan insanlar barış içinde yaşayabilir ve Türk ulusu da onların
kutsallarına aynı saygıyı gösterir.
Hiçbir devletin mandası ve himayesi olmayı kabul etmediği gibi hiçbir
hal ve şart altında ne topraklarından ve ne de bağımsızlığından taviz
vermez.
Yasalarla yönetilir. Ve yöneticileri de bu yasalara hesap verirler.
Tüm dinler özgürce yaşanabilir.
Ağrı'da bir kardeşi öldüğünde, izmir'dekinin canı yanar.
Ve asla kendisini aldatan karısını izlediği için kocanın dava
edilebileceği kadar Avrupalı veya sözüm ona demokrat değildir, zira
aile bu ulusun kutsallarından biridir.
Sanırım benim Türkiyem Aydınların(?) Türkiye'si ile aynı değil.
O halde?
Ben Demokrat değilim.
Ben Hümanist değilim.
Ben Ermeni de değilim zaten.
Ben Hrant'da değilim.
Ben Türk'üm.
Ben Türk Milliyetçisiyim.
Ben Mehmet'im.
Mehmetçiğim.
Bu cinayeti işleyenler kadar bu cinayeti kullanarak şantaj yapanları,
bu cinayet üzerinden politika üretenleri, ikicileri, ikinci
cumhuriyetçileri, Ermeniyim, Hrant'ım diyen ama Türk'üm, Kadir'im
diyemeyenleri onlar gibi konunun dışına taşmadan, başka şeyleri
gündeme taşımadan buradan kınayacak kadar, yani onların olamadığı
kadar medeni ve demokratım.
"VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN"
(yazının kaynağı belirtilmemiş olup, elime e posta yoluyla ulaşmıştır, tek bir satırına dokunmadan sozluğe aktarılmıştır)
Nevzat çelikin "itirazın iki şartı" isimli şiiri, anlaşılmasına yardımcı olabilir. ayrıca şiir, hrant dink öldürülmeden, yani "hepimiz ermeniyiz" denilmesinden çok önce yazılmıştır. aynen şöyledir:
çok olmadığımız kesin
çok olan tarafta değiliz
çok olan tarafta olmayacağız
türkiye'de kürt olacağız
kürtlerde ermeni
ermenilerde süryani
gidip almanya'da türk olacağız
hollanda'da surinamlı
fransa'da cezayirli
iran'da azeri
amerika'da zifiri zenci olacağız
çoğalan zencide mutlaka kızılderili
israil'de filistinli
köpeğin karşısında kedi
kedinin karşısında kuş olacağız
kuşun karşısında börtü böcek
hakemler hep karşı takımı tutacak
ve biz hep yedi kişiyle tamamlayacağız maçı
çiçeklerden kamelya olacağız
az kolumuzun tarafında
solda olacağız
bu itirazın ilk şartı
solda da az olacağız
devrimi çoğaltırken çünkü
bir başka devrime hızla azalacağız
gazeteci hrant dink'in cenaze töreninde tabutun içinde bulunan rahmetlinin türk olduğunu unutan bünyelerin attığı slogan... yavşaklığın da bu kadarı!!!
türkiye tarihine kara bir leke olarak geçmiş, atalarımızın kemiklerini sızlatan utanç sloganı. ayrıca türkiye de yaşadığı halde ''türklüğü kabul etmeyen'' bazı kanıbozukların ermeniliği nasıl benimsediği de gözardı edilmemeli. ''türküm'' yerine ''türkiyeliyim'' ifadesini kullananlar, iş ermeni olmaya gelince örneğin ''hepimiz ermenistanlıyız'' dememiş, gene bir ırkı temsil eden ''ermeniyiz'' ifadesini gururla kullanmışlardır.
düşünüyorum da "birisi bir ülkeyi en basit ve en içinden çıkılamaz bir şekilde nasıl karıştırabilir?" sorusunun cevabı ortaya bu sloganı atmak olurdu herhalde.
elbetteki birisi çıkıp "ben ermeniyim" diyebilir, en azından diyebilme özgürlüğüne sahip olmalıdır. keza bu ülke vucüdu ayvaya benzeyip "ayva göbekliyim" diyebilmiş insanlara bu özgürlüğü* tanımışken neden bunu diğer vatandaşlarına da tanımasın, merak ediyorum. insanlar çıkar, ister toplu, ister tek tek "ben ermeniyim" der, diyeblimelidir. böyle dedikleri için birileri tarafından yargılanıyor, hatta yargılanmadan infaz ediliyorlarsa bu ayıp bunu yapan insanlara aittir. hazım sorunları için kayısı öneririm.
oysa bir de olayın öbür tarafı var. bu grup sokak ortasında birinin her kim olursa öldürülmesine karşıdır. bu grup ülkesini karanlığa sürükleyen o tetiği çeken güçlere de fazlasıyla kızmaktadır. bu grup olayın oluşmasıyla, bitişiyle uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi yapılanı da hiçbir şekilde tasvip etmemektedir. ama ortaya çıkıp "ben ermeniyim" demek istemiyor da olabilir. nasıl bunu söylemek bir özgürlükse, söylememek de bir özgürlük olabilmeli, insan böyle söylemediği için suçlanmamalı, sanki Hrant Dink'e sıkılan kurşunu savunduğu iddia edilmemelidir. eğer ifade özgürlüğü varsa, bu da başlı başlına bu kapsamda değerlendirilmesi gereken bir olgudur.
osmanlının yaptıklarından sonra Türkiye Cumhuriyeti icin de aynı propagandaların uygulanması sonucu bıkmıs olan aydın halkın cıglıgı.. "hepimizi sadece ermeni degil kübalı da olmalıyız , burkina faso lu hatta bosnalı olmalıyız " cıglıgını da beraberinde getirmesi gereken slogan..